Mağluplar Galipleri Taklit Eder
İbn-i Haldun’un tespitiyle, mağluplar galiplerine benzer, onları taklit eder. Galip ve mağlup çatışmanın iki tarafını oluşturur. Mağlup olanın ilk kaybı kendinde başlar. Bu kendinde başlayış, özgüven kaybı, kendine güvenememe, kendi inandıklarının artık işe yaramadığı kanaatine varmaktır. Bu kanaat mağlubun sahaya çıkmadan yenilmesi, savaşı kaybetmesi demektir.
Savaşı kaybeden mağlup, kendi olmaktan uzaklaşır, kendi değerlerini unutur. Siyaseti kendi siyaseti değildir. Hukuku kendi hukuku değildir. İktisadi işleyişi, içtimai yapısı ve oluşumları kendi tarihsel kimliğine yabancıdır. İki taraf arasında nefret duygusuyla başlayan mücadele, galibin galebe çalması sonucunda mağlup olan galip tarafı hal hareket, tavır, yaşam tarzı, siyasi iktisadi, hukuki olarak taklit eder, över, yüceltir. Bunları yaparken de geçmişine sövmeyi de ihmal edilmemesi gereken zaruret olarak görür.
Müslümanların yüz elli yıllık serüveninde ne hikmetse, galip olan gavura teveccüh hiç eksilmedi. Eksilmediği gibi, adımızın Müslüman olmasının dışında her şeyimizle gavurlara benzemek için çırpınıp durduk.
Solcusundan sağcısından, milliyetçi muhafazakârından,........
© Mir'at Haber
visit website