TEL ANNELER
“Kucağına alma, alışır.” Anne olan her kadının aldığı bir tavsiyedir. Sonrası, “Emzir, hemen yerine yatır” uyarısıyla devam eder. Eh, bunlar büyüklerin, kolu komşunun tavsiyeleridir tabii. Sözde amaç annenin rahat etmesidir. Bunlara son yıllarda bir de uzmanların tavsiyeleri eklendi. Onlarınki de “uyku eğitimi” adı altında bir danışmanlık. Sonuçlarının başarılı olduğu ispatıyla süslenen tavsiyeler yine sözde annenin rahatlığı için.
Bunların hiçbiri bana doğru gelmiyor. Annenin rahatlığı için edilen tavsiyeleri, ben kadının annelik dışındaki işler için rahat etmesi olarak okuyorum. Çünkü yaşanılan dünya düzeni, kadına annelik dışında çok fazla rol yüklemenin derdinde. Oysa ki kadının, en azından doğum yaptıktan sonraki ilk iki yıl, öncelikli rolü sadece annelik olmalı.
Neden mi?
Bebek, 9 ay anneye bir kordonla bağlı yaşar. Doğumla birlikte yaşanılan yeni süreçte bebek anneye kordonsuz ama yine bağımlıdır. Rabbim kadına iki yıl emzirmeyi tavsiye eder. Emzirme sadece beslenme değildir. Temastır. Temasla bebek kendini güvende hisseder, anneyle arasında güvenli bağlanma gelişir.
Ama eskilerde kadın, hele de gelinse, sobayı yakacak, tarlayı sürecek, o bunları yaparken çocuğu kucağında pışpışlayamaz. O yüzden gelmiş, sanıyorum dini öğretilerimizin tam tersi olan “çocuklar büyüklerin yanında sevilmez” ayıplanması. Bugünün modern kabul edilen kadını da çalışma hayatının içinde tutulmak zorunda bırakılıyor. Gece sabaha kadar bebeğiyle uğraşacak........
© Mir'at Haber
