SÖVENİ BİLMEM AMA SORAN-SORGULAYAN BİZİM EVLADIMIZDIR…
Bir şey, bir kelime, bir kavram ve bir varlık 1)ya kendinden tanınır ve tanımlanır, 2)veya karşıtı, zıttı ile tanır ve tanımlanır.
İnsan, kadın ve erkek her biri müstakil bir değer olduğundan zıttına veya karşıtına ihtiyaç duymayan, özgür bir birey ve şahsiyet olarak bilinir ve tanınır. Gündüz asıldır, ışık ve aydınlık sembolüdür ama geceyi nasıl tanımlayabiliriz? ancak zıddıyla, “gündüzün/ışığın, aydınlığın yokluğudur; gece” diye tanıyabiliriz.
Sağlık asıldır, hastalığı ise sağlığın yokluğu veya bozulmuşu olarak tanımlayabiliriz.
Normal’in zıttı A”normal”,
Teizm’in zıddı A”teizm’dir.
Teizm: Allahın varlığının kabulü.
Ateizm: Allahın varlığının reddi.
Tevhidin önderi ve sembol ismi Hz. İbrahim’dir.
“Hani bir vakit İbrahim:
“Ey Rabb’im, ölüleri nasıl dirilteceğini bana göster!” demişti de Allah:
“Yoksa buna inanmıyor musun ey İbrahim?” deyince, o:
“Yo, elbette inanıyorum fakat kalbimin iyice yatışması/tatmin olması için bunu gözlerimle görmek istedim yâ Rab!” dedi.”(Bakara,2/260)
Hz. İbrahim: “ Kalbim mutmain olsun istiyorum.” dediği gibi,
günümüz Z kusağı ve alfa kuşak gençliğimiz: “İnanmak istiyorum, hatta inanıyorum da AKLIM MUTMAİN OLSUN istiyorum.” demektedir. Ve tam bir düz okuma ile Tanrı’yı göreyim istiyor. Delikanlım! O, madde değil, üç boyutlu değil, bizim gibi hiç değil. Allah kendini, var ettiği eserleriyle, tabiata koyduğu yasalarıyla ve bizi muhatap alan o güzel seslenişi ile bizi, kendini tanımaya davet ediyor.
“Biz ayetlerimizi hem âfakta (dış dünyada, tabiatta ve kâinatta), hem kendi nefislerinde (benlik ve bilinçlerinde, beyin ve iradelerinde, bedeni özellik ve güzelliklerinde) onlara göstermekteyiz, (göstermeye devam edeceğiz); öyle ki, şüphesiz O’nun (Allah’ın, Kur’an’ın ve Resulüllah’ın) Hakk olduğu kendilerine açıkça belli olsun… (Hem) Her şeyin üzerinde Rabbinin şahit olması size yetmez........
© Mir'at Haber
