“OLDUM” DİYEN, GERÇEKTE “ÖLDÜM” DİYENDİR
Kur’an, “اقرأ = Oku, anla, yaşa, öğrendiğini öğret ve yaz!”(Alak, 96/1) ilk ilke ve emriyle önce CEHALET ZİHNİYETİNİ yıkmıştır. Kur’an’ın sözü, kâinatın ve hâdisâtın kozmik yasası, insan fabrikası ve mucizevî aklı/beyni olmasaydı Allah beşeri muhatap alıp da asla konuşmazdı. Kur’an, sözdür ve biz söze, sözün gücüne yürekten iman ettik/güvendik. Onun içindir ki, biz gücün sözüne iman etmedik, etmiyeceğiz ve asla ettiremiyecekler. Sözün gücü karşısında kaba kuvvete, silaha, bombaya tenezzül edenler, daima o söz karşısında yenilecekler, aciz ve çaresiz kalacaklardır.
Söz olmasaydı beşer insan olmazdı, insan adam olmazdı. Bu ilâhî sözdür; bizim dünyamızı cennete çevirecek olan ve Âhiret Cennetimizi de bize sunacak olan. Tek kelimeyle bizler, söz medeniyetini seçen ve seçilen elçileriyiz.
Kur’an, söz medeniyetinin müfredatı ve 4 kitabın/kâinât, hâdisât, insan ve Kur’an kitabının bilgi sistemini bize sunan ilâhî sesleniş ve sözüdür. Onun için ilk direktifi de إقرأ = Oku, anla, yaşa, yaz ve öğret anlam zenginliğini içeren tek kelimedir. Üstelik bu ilâhî emrin elbette muhatabı insan, ama........
© Mir'at Haber
visit website