menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

TEBÂREKEYİ KALBE İNDİRMEK[1]

9 0
21.02.2025

Mülk Sûresi’nin ilk âyeti “tebâreke” kelimesiyle başlamaktadır: “Hükümranlığın sâhibi olan Allāh kutludur, yücedir; O her dilediğini yapmaya kādirdir.[2] Tebâreke, “bereket” kelimesinden türetilmiştir ve sadece Allāh için kullanılan bir sıfattır. Anlam yönünden çok katmanlı olan bu sıfatı “her türlü hayır, lutuf ve ihsânı sonsuz, zâtında ve sıfatlarında yüce ve münezzeh, başlangıcı ve sonu olmayan, kısaca yüceler yücesi” olarak tanımlayabiliriz. Böyle bir vasfa sâhip olan Allāh, yarattığı mülkünde dilediğini yapmaya gücü yetendir ve elinde tuttuğu bu egemenliğini de kimse ile paylaşmaz. Böyle olduğu içindir de O, azamet, kudret, celâl, kararlılık, cömertlik sâhibi, mukaddes, mübârek bir zâttır.[3] Böyle bir varlığın adını anmak, zikrini dilden kalbe indirmek, beden mülkünü her türlü berekete açık hâle getirmek demektir. O, hangi mülkün mâlikiyse o mülkten yalnızca güzellikler tecellî eder.

Yine âyette geçen, Allāh’a nispet edilen ve “el” anlamına gelen “yed” kelimesi ise mecâz bir ifâdedir ve Allāh’ın, yarattığı varlık üzerindeki üstünlüğünü, gücünü, kudretini, tasarrufunu vurgulamaktadır. Bu kelime Kur’ân’da “iki el” şeklinde de geçer. Bu söyleyişten de Allāh’ın yaratılıştaki “cemâl” ve “celâl” tecellîlerini/kudretini anlayabiliriz.[4] Varlığın görünenine/zâhirine “mülk”, görünmeyenine/bâtına ise “melekût” denir ve mülk melekûtten idâre edilir.[5] Çok dikkat çekicidir ki, Allāh mülk âlemi üzerindeki tasarrufunda zâtını “tebâreke/yüceler yücesi” olarak vasfederken, melekût âlemindeki tasarrufunda “tesbîh” ifâdesini kullanmıştır. Çünkü büyüklük, yücelik, bereketlilik görünen/somut varlıklara, aşkınlık/münezzehlik........

© Mir'at Haber