BEDEN ARZINDA/MÜLKÜNDE YÜRÜMEK
Çalışmamızın başlarında mülkün, semâvât ve arz olmak üzere görünen iki yönünün olduğuna değinmiştik. Mülkün yegâne sâhibi olan Allāh bize önce semâvâttan bahsetmişti. Şimdi ise yaşamımızı üzerinde sürdürdüğümüz “Arz”a sıra gelmiş olacak ki Mülk/15. âyet bize şöyle seslenmektedir: “O, yeryüzünü yaşanması kolay bir yer yapmıştır: öyleyse onun her tarafını dolaşın ve Allāh’ın verdiği rızıktan pay almaya çalışın; ama [hiçbir an aklınızdan çıkarmayın ki] yine O’na döneceksiniz.”[1] Âyetin detaylarına girmeden genel olarak baktığımızda veya başka bir ifâde ile bu âyeti semâvâtı konu edinen önceki âyetlerle karşılaştırdığımızda şöyle bir farklılık dikkatimizi çekmektedir. Semâdan söz edilen âyetlerde Allāh bizden semâya sadece bakmamızı istiyor ve sonrasında bu kusursuzluğu hayranlıkla seyretmekten yorgun düşen bakışımızın içimize/kalbimize döneceğini söylüyordu. Ama arzdan bahsedildiğinde görüyoruz ki bakmak yerine bizden arzda dolaşmamız/yürümemiz istenmektedir. Âyetin sonunda ise bu sefer içimize değil Allāh’a döneceğimiz hatırlatılmaktadır.
Detaylara gelince, kanaatimizce üzerinde durduğumuz Mülk/15. âyetin anlamı Türkçe meallere orijinal kavramlarından çok uzak ve kopuk bir şekilde çevrilmiştir. Arzın insân için yaşanması kolay veya insânın yaşamasına elverişli bir şekilde yaratıldığını bildiren ifâde “zelûl” kelimesidir. Zelûl, “boyun eğen, uysal, kolaylıkla kullanılan, kullanılmaya elverişli” anlamlarına gelir. Fakat bu ifâdeler hakaret ve horluk anlamında değil yumuşaklık/uysallık anlamındadır ve tevâzu içerir. Anlaşılıyor ki yeryüzünün/arzın zelûl olarak tanımlanması insânın hizmetine sunulmasından, insân için yaratılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Zelûl kelimesinin bir başka anlamıysa “hayvan gibi” demektir.
Yine âyette geçen bir başka kelime ise “omuzlar” anlamına gelen “menâkib”[2] kelimesidir. Dikkat edilirse Allāh yeryüzünden sanki bir canlı gibi bahsetmekte ve bizden omuzlarında yürümemizi istemektedir. Bazı âlimler “arzın omuzları”........
© Mir'at Haber
