menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

NORMALLEŞMEK VE CHP, ÖYLE Mİ? GÜLDÜRMEYİN ADAMI

6 10
06.08.2024

İslam düşmanlığı; kılcal damarlarına kadar işleyen ve karakter haline gelen CHP ile ilgili bir yazı yazsam, merhum Necip Fazıl üstadın; “CHP bir parti değil, Türk’e dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur bir katliam müessesesidir” altın değerindeki sözünü yazmadan edemem. Çünkü CHP bu görevini yerine getirmek için elinden geleni geriye bırakmamıştır. Yaptıkları, yapacaklarının şahididir. Dolayısıyla CHP’nin iktidar olması, Bizans’ın iktidara gelmesi demektir.

CHP ki, Osmanlının sonunu getirmek ve başta Hilafet olmak üzere ne kadar İslamî değer ve kurum varsa hepsini sosyal ve siyasi hayattan söküp atmak, kısaca İslam’ı düşman ilan edip ona savaş açmak ve kendi değerlerine düşman, düşmanın değerlerine hayran bir nesil yetiştirmek için peydahlanan İttihat ve Terakkinin artığıdır.

İşte bu karakterine uygun olarak geçtiğimiz hafta, CHP Sözcüsü Deniz Yücel denen yaratık; “Bir Diyanet İşleri Başkanı var ki akıllara zarar! Adam kendini resmen Şeyh’ül İslam sanıyor. Cuma hutbesinde, ‘Kadınların yüz, el ve ayakları hariç örtünmesi gerektiğini, kadınların gençlerin erken yaşta evlenmesi gerektiğine’ dair bir şeyler saçmalamış. Diyanetin sınırsız bütçesiyle, saltanat süren bu hadsiz adam” şeklindeki sözleriyle Diyanet ve cuma hutbesini hedef almıştı.

Hutbede dile getirilen konular, asırlardan beri Müslümanların bildiği, en basit ilmihal kitaplarında yazılı olan hakikatler olduğu halde gusül abdesti almaktan aciz bu yaratıklar, içlerindeki İslam düşmanlığını Ali Erbaş üzerinden ifade etmektedirler. Sanki bu sözler Ali Erbaş’a ait sözlermiş gibi…

CHP, Türkiye’nin hem güvenlik sorunudur, hem de itikat sorunudur. Cühelâ takımından olan bu Ebû Cehil’in torunları; “Bu yıl da hac, Kurban bayramına denk geldi” diyecek kadar içinde yaşadığı toplumun değerlerine Fransız olan Olympos dağının çocuklarıdır. Bunlar Hıra dağının çocuklarına tahammül edemezler.

Daha önceki bazı yazılarımda da bahsettiğim gibi bu CHP, “Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum.(Andrew Mango, Atatürk, s 447) diyen veya “Biz, gökten gelen kurallarla hareket etmeyeceğiz” diye meclis açış konuşmasında İslam’a karşı duruşunu ortaya koyan M. Kemal ile “Gökten gelen kurallarla” hareket eden Ebû Hanife’yi aynı kefeye koyan din tahrifçisi........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play