İDAM CEZASI GELMELİ DEĞİL Mİ?
Son günlerde Narin Güran yavrumuzun hunharca katledilmesi üzerine idam cezasının tekrar getirilmesi gündeme gelmiştir. Olaya Kur’an ölçeğinde bakacak olursak, Hayat Kitabımız Kur’an bu konuda şöyle buyurur:
“Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın. Bununla beraber kim öldürülenin velisi tarafından bağışlanırsa, artık o zaman örfe uymak ve öldürülenin velisine güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Kim bundan sonra zulüm yapmaya kalkışırsa, ona acı bir azap vardır.” (2/Bakara:178).
Kısas, kasten ve haksız olarak birini öldüren kimsenin ceza olarak öldürülmesine, aynı şekilde birini yaralayan kimsenin misilleme yoluyla yaralamak suretiyle cezalandırılmasına “kısas” denilmiştir.
Yüce Allah, kısasla ilgili ayrıca şöyle buyurur: “Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız.” (2/Bakara:179).
Allahu Teâlâ “Kısasta sizin için hayat vardır” derken “Ey akıl sahipleri!” nidâsıyla insanları bu konuda düşünmeye; “Kısas da öldürme demek olduğuna göre hem “öldürme” hem de “hayat” nasıl bir arada olacak?” sorusuna, akılları doğru işleterek cevap bulmaya teşvik etmektedir. Öldüren kişinin, öldürüleceğini bildiğinden, “öldürme” eyleminden vazgeçeceğinden dolayı kısas, cinayetlerin asgariye inmesine sebep olduğu için “hayat kaynağı” olacaktır.
Tevrat’a göre kasten adam öldürmenin ve yaralamanın cezası başka seçeneği olmamak üzere kısastır. (Bak. Levililer, 24/20; Tesniye, 19; Sayılar, 35/16).
İslâm’da ise kısas istemek maktulün yakınlarıyla yaralanan mağdurun hakkıdır, bağışlamaları halinde diyet devreye girer; ayrıca kamu otoritesinin –kısastan hafif olmak üzere– ta‘zîr yoluyla cezalandırma hakkı vardır. Devletin affetme yetkisi yoktur. Affetme yetkisi, öldürülenin velilerine aittir.
Kısas bağışlanıp diyetin tamamı veya bir kısmı alındıktan sonra maktul tarafı tekrar intikam peşine düşerse veya katil ıslah olmaz yine cana kıyarsa haddi aşmış, sınırı çiğnemiş olurlar. Bu durumda her iki taraf için de ahirette azap vardır. Kısas cezası bağışlanmış bir câninin tekrar aynı suçu işlemesi durumunda, dünyadaki cezasının doğrudan kısas olacağı veya diyet yahut kısasa karar verme yetkisinin devlete bırakılması gerektiği şeklinde iki farklı görüş vardır. (İbn Âşûr, I, 144).
Ya genel ya da özellikle öldürme suçuna mahsus olarak kısasa ve idam cezasına karşı çıkanlar şu delillere dayanmışlardır:
1-İnsanlığın faydasına olduğu gerekçesiyle bile olsa insanın tabiatı, kısas ve idamdan nefret etmekte, vicdanı onu reddetmektedir.
Cevap: Hemen........
© Mir'at Haber
visit website