ALLAH’IN RAHMETİNDEN ÜMİTLİ OLMAK
Hepimiz hayatımız boyunca pek çok zorlukla yüzleşiriz. Bu zorluklar kimi zaman bizi sarsar kimi zaman da içimizdeki gücü yeniden keşfetmemize vesile olur; ancak inancın rehberliğinde sabır ve ümit, bizi karanlık zamanlardan aydınlığa çıkaran en değerli erdemlerdendir. İşte Hz. Yûsuf’un hayatı, tam da bu erdemlerin mükemmel bir örneğidir. Bu yazımızda Yûsuf 12/84.-88. ayetlerini ele alarak, ümitvar olmanın imanla nasıl iç içe geçtiğini inceleyeceğiz. Hem bireysel hem toplumsal mesajlar taşıyan kıssanın bu bölümü, inşallah bugünümüze de bir yol haritası olacaktır.
Müslümanın Ümitsiz Olmaması
Ümitsiz olmak şeytana uygundur. Müslüman ümitsiz olmaz, aksine Allah’ın yardımını umar: “Ey oğullarım! Gidin de Yûsuf’u ve kardeşini iyice araştırın, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” (Yûsuf 15/87). Hz. Ya’kūb’un, “Ey oğullarım! Gidin de Yûsuf’u ve kardeşini iyice araştırın.” demesi, oğullarının “Yûsuf’u kurt yedi.” yalanına inanmadığının beyanı, Hz. Ya’kūb’un yüce Allah’tan hiç ümit kesmediğinin göstergesidir. Sadece iki oğlunun (Hz. Yûsuf ve Bünyamin) araştırılmasını istemesi, üçüncüsünün........© Mir'at Haber
visit website