HAKİKATİN İŞARET ETTİĞİ DEĞİŞMEZ DEĞERLER 1
İnsanlar birbirleri hakkında karar verirken dikkatli olmak zorundadırlar. Elde kesin bilgi, belge, haber ve şâhit olmadan birisi hakkında verilecek hüküm yanlış olabilir. Yanlış hüküm, yanlış karar, yanlış fetva da vebâldir ve zararlıdır.
Bu konuda müslümanların daha titiz olması beklenir. Zira müslümanlar Allah’tan gelen değişmez, eskimez, mükemmel ölçülere ve âhirete, yani amellerinden ve ağızdan çıkan sözlerden hesaba çekileceklerine inanırlar. Hesabını veremeyecekleri işleri yapmamaya,altından kalkamayacakları sözleri sarfetmemeye özen gösterirler.
Ama ne yazık ki pratikte bu böyle değil. Müslüman toplumlarda da, diğerlerinde de başkaları hakkındaki görüşlerde ölçü kaçırılıyor. İnsanlar birbirlerinin aleyhinde olumsuz konuşuyorlar, yanlış karar veriyorlar. Çok erken kızıyorlar, başkasını hasım edinmekte acele ediyorlar. Hasım edindiklerinin aleyhine de ölçüsüzce davranıyorlar.
Hele bazı olaylarla birlikte, anlaşmazlık olduğu zamanlarda, ortalık karıştığında, gruplar- kesimler arasındaki rekabetlerde; aman Allah’ım! ne ölçü kalıyor ne teenni, ne insaf kalıyor ne merhamet, ne hakşinaslık kalıyor ve adalet.
Son aylarda özellikle Türkiye’de olan olaylar dolaysıyla bu hassasiyeti tekrar hatırlamak gerekir. Sorumlu insana düşen ulu orta, delilsiz, mesnetsiz karar vermek, atıp tutmak, başkasının kayığına binmek değil; teenni ile hareket etmek, kimsenin hakkını tecavüz etmemek, insaf ve merhametle hareket etmek, yarın pişman olacağı sözleri söylememek, işleri yapmamaktır.
İnsan, bir şey veya bir kimse hakkında karar verirken, yani hükmederken neye dayanır? Eğer akıl hakka ve adalete değil; çıkara, hevâya (keyfine), tarafgirliğe ve ırkçılığa (asabiyete), düşmanlık saplantısına, ya da bilgisizliğe dayanırsa, hata yapar. İsabetli ve âdil karar veremez.
Piyasadaki, medya ve politikadaki yerli yersiz eleştirelere, iftiralara, hakaretlere, insafsız suçlamalara, demogojilere, ön yargılara, yargısız infazlara bir de bu açıdan bakmak gerek.
İslâm müslümanlara başkaları hakkında, insanlararası ilişkilerde, hüküm vermede ve tavır belirlemede değişmez değerler, en mükemmel ölçüler, isabetli prensipler veriyor. Her konuda ve herkese karşı adaletli olmayı, merhametle davranmayı, özellikle hakka riayet etmeyi emrediyor.
“Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” (Nahl 16/90. Ayrıca bakınız: Mâide........
© Mir'at Haber
visit website