İNANMAK İHTİYACI
İNANMAK İHTİYACI
“Allah’ı kaybeden ne bulmuş; Allah’ı bulan ne kaybetmiş?”
Bu sözü ilk duyduğumda sözün anlam derinliğine kapılıp bir sürü düşünce ve duygunun
zihnimde canlanmasının ardından insanların duygu bazında inançlarını kaybettikten sonra
neler hissettiklerini düşünmeye başladım. İlk aklıma gelen Tevfik Fikret oldu, sonra Cahit Sıtkı
Tarancı… Her iki şair de Allah’a inançlarını yitirdikten sonra nasıl bir ruh haliyle baş etmek
zorunda kaldıklarını şiir diliyle tasvir etmişlerdi. Her iki şiirde de rastladığım benzer ifadeler.
ortak duygular sanki insanlığa ait temsiller gibi göründü bana.
İnsanın duygu dünyasını en güzel ve etkili şekilde ifade edebilen kişiler sanatçılardır.
“Sanat ise her dönemde ve her toplumda bireyin ve toplumun hayatını kuşatan, bu hayata
bir renk ve ufuk getiren, bireyin ve toplumun duygusal alanını geliştiren vazgeçilmez bir olgu
diğer bir deyişle hayatın duygusal boyutunun olmazsa olmazıdır.” Kendi duygularımızı ve
başkalarının duygularını tanıyıp anlamlandırabilmemizde sanatın büyüleyici gücü inkâr
edilemez.
İşte Tanzimat sonrası Batıyı bilen aydınlarımız sanatın büyüleyici gücünden
yararlanarak Osmanlı toplumunun kültürel yapısının değişiminde önemli rol oynamışlardır.
Batı’nın o dönem moda olan fikirleri ve değerlerinin Osmanlı toplumunda yerleşmesi ve
yaygınlaşması daha çok edebiyatçıların aracılığıyla oldu. Bu değişim, büyük sancılarla
beraber günümüze kadar uzanan bir dönüşüme neden olmuştur.
Batı taklitçiliğinin en yoğun biçimde edebiyattaki etkisini Servet-i Fünûn dergisi
etrafında birleşen yazar ve şairlerde görüyoruz. Bu edebiyat grubunun şiir sahasındaki en
önemli temsilcisi de Tevfik Fikret’tir. Fikret, Servet-i Fünûn dergisinin başına getirilinceye
kadar hayata daha iyimser bakan, dini inancı güçlü , hatta tevhit konusunda yazdığı şiiriyle
birincilik almış bir şairdi. “Değildir kulluğundan başka lezzetten gönül âgâh. Senin lütfundur
ümidim, senin meczûbunum…Allah!’’ diyen şairdi. Onun ciddi bir değişim geçirmesini
Mehmet Kaplan şöyle anlatıyor: “… Tevfik Fikret’in hayata bakış tarzında 1896 yılından
sonra derin bir değişme olmuştur. Bu tarihe kadar hayata, aşka ve Allah’a inanan iyimser şair,
bu yıldan itibaren kötümser olmaya, hayattan şikâyet etmeye, sevmemeye, dine karşı kayıtsız
hatta dinsiz ve Allah’a karşı isyankâr bir tavır takınmaya başlamıştır.’’
Tevfik Fikret’in ’Sabah Ezanında’’, ‘’Ramazan’’, ’’ Sabah- Iyd’’, ‘’Köyün Mezarlığında’’,
‘’Ramazan Sadakası’’, ‘’Şehidlikte’’ ve ‘’Buda’’ şiirleri dinî inancının izlerinin görüldüğü
şiirlerdir. “ İnanmak İhtiyacı “ise inancını kaybetmiş olmasının bunalımını dile getirdiği
şiiridir. Şimdi bu şiiri ve Türkçe anlamını vererek anlamaya çalışalım:
“İnanmak İhtiyacı
Bütün boşluk:........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon