ALLAH’TAN KORKUN!
Bugün ABD başta olmak üzere, Avrupa’da Asya’da, Afrika da ve tabi bir çok İslam ülkesinde de Adalet de yok, barış da, özgürlük de. İnsanların, istisnalar dışındakilerin tamamı hüsranda. Kurtuluşa erecek olanların önemli bir kısmı da direnen mazlumlardan oluşuyor.
Biz ahir zaman peygamberinin ümmetiyiz. Halimiz ortada. Ehliyet de yok, liyakat’ta. İstişare de yok şura da. Cahillik, zulüm, fuhuş, uyuşturucu, alkol, kumar, hertürlü ahlaksızlık almış başını gidiyor. Aile, akrabalık ilişkileri, komşuluk ilişkileri ve gençlik paramparça.. Din, tarih, gelenek herşey magazinleştirildi. Yolsuzluk ve rüşvet olağan hale geldi. Magandalık revaçta, Din ve devlet adamlarını adeta İlah ve Rab edinmeye başladı insanlar. Kimi Deist, kimi Agnostik, kimi Şaman oldu, kimi Satanist oldu memleketimizde. Sosyal Media, fuhuş’u, kumarı evin içine taşıdı. Yasalar da zaten onlardan yana. İstanbul sözleşmesi, CEDAW, Lanzarote, UN Woman hepsi üstüste geldi. Bir ara sigara içen azalıyor gibi idi, şimdi patladı, genç-yaşlı, kadın-erkek hepsi sigara içiyor. Herkes herkesle kavgalı. Öfke patlaması yaşıyor insanlar. Bir çok kişi antidepresan kullanıyor, yani milletçe hapçı olduk! Sadece siyaset değil, her yerde bir “Kaht-ı Rical” dönemi yaşanıyor.
Şair öyle diyordu: “Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?” işte öyle bir zamandayız. (“Yargı borsası”ndaki fiyatlar uçuk!) “Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem! / Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem, / Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları, / Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları. Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş.”..
Beşeri zaaflar, ahlaksızlık sadece toplumsal ilişkilerde sorunlara yol açmıyor. İlahi gazab vesilesi de oluyor. Afetler, kuraklık, kıtlık giderek daha vahim bir hal alıyor. İnsanlar bir takım dindarlara bakıp dinden soğudular, dindarlara, dini kurumlara güven kalmadı. Topluma örnek olması gereken VIP ve CIP taifesi maalesef kötü örnek oldular. Siyasi tartışmalar “it dalaşı”na döndü. Artık yerli ve milli devlet garantili Karnavalımız bile var.. LGBT’liler onur yürüyüşü yapıyorlar. Bazı belediyeler ve holding patronları onlara pozitif ayırımcılık uyguluyor. Kızlar iç çamaşırları ile geziyor sanki. Fuhuş sokaklara kadar indi. Hastanelerden doktor da şikayetçi hasta da.. Kalp, kanser, alzaymır, Şeker, panik atak patlamış durumda, Herkes karamsar, gelecek günlerin geçen günleri aratmasından korkuyor insanlar. Boşanmalar artmış, intihar vakaları, psikolojik bozukluklar da öyle. Fuhuş tarihi zirvesinde. Pahalılık her yerde ve her gün. İşsizler, asgari ücretliler, emeklilerin çoğu perişan. Gıda, konut ve kira fiyatları el yakıyor. Para pul oldu. “Devletin malı deniz yemeyen domuz”, “selam verdim rüşvet değildir deyu almadılar” zamanına döndük, Hırsızlık sıradan bir şeyk oldu. İlk mektebinden ünivesitesine neresinden tutsanız elinizde kalıyor. “Cehaletin bu kadarı ancak eğitimle mümkündür” diye boşuna dememişler. Siyaset ve bürokrasi dünyası, yerel yönetimler dökülüyor. Evet, “Siyaset kavas, ilim köle, sanat ihtilâç; / Serbest, verem ve sıtma; mahpus, gümrükte ilâç”. Her yerde hertürlü yolsuzluk var, Mevzuat desen o ayrı bir alem. “Taşları toprağa bağlayın, köpekleri, salın sokağa” diyor sanki mevzuat. . Toplum din, mezhebi, etnik, ideolojik ve politik sebeplerle 40 parçaya bölünmüş. Hepsi kendini “Fırka-i Naciye” zannediyor.
Buyurun bugüne bir de yaşananlara vahiy penceresinden bakalım: Bizim laikçi Müslümanlar, akıllarınca herkese akıl öğretirler. “Allah’tan korkulmaz, saygı duyulur, Allah korkunç,........© Mir'at Haber
