İNSAN ONURUNU TEHDİT EDEN “IRKÇILIK”
İNSAN ONURUNU TEHDİT EDEN “IRKÇILIK”
Allah, insanoğlunu “yeryüzünün en değerli varlığı” (1) olarak yaratmış ve ona doğuştan bir şeref, haysiyet, saygınlık bahşetmiştir. Bu bağlamda hiç kimse bir başkasını ırkından dolayı küçümseyemez. Dünyaya gelirken ırkımızı veya rengimizi seçme hakkına sahip olamadığımıza göre, bir insanı bundan dolayı kınamak ya da aşağılamak, ötekileştirmek Yüce Allah’a karşı saygısızlıktır. Yüce İslam dinimiz, ırk kavramını bir gerçeklik olarak kabul eder ve farklı ırklarda yaratılmamızın “Allah’ın kudretine işaret ettiğini” (2) beyan eder. Ancak; Rabbimiz katında asıl önemli olanın, ırkımız değil, Yüce Yaratıcımıza olan inancımız, samimiyetimiz, ihlasımız, iyi niyetimiz ve sorumluluk bilincimizdir.
Ülkemizi, bayrağımızı, vatanımızı ve doğup büyüdüğümüz memleketimizi derin bir aşkla severiz, sevmeliyiz de. Tarihimize, kültürümüze, örf, âdet ve geleneklerinize sevgiyle ve sadakatle bağlıyız, bağlanmalıyız da. Millî değerlerimizi, sembollerimizi muhafaza edip nesilden nesile azimle, kararlılıkla aktarmalıyız. Milletimize, nesebimize, soyumuza, ırkımıza muhabbet besleyebiliriz. Tarihî kahramanlarımızı sevebilir, sevmeliyiz de. Onları cesaret ve yiğitliklerinden dolayı hayırla, rahmetle yâd edebiliriz, etmeliyiz de. Aynı toprak üzerinde aynı dili konuştuğunuz, aynı dine inandığımız, aynı kültürü paylaştığınız, sevinç ve hüzünleri birlikte tattığımız insanımızı sevebilir, koruyabilir, kollayabiliriz. Bütün bunların hepsi gayet normal, tabii ve insanî hâllerdir. Fıtratın gereği ve tezahürleridir. Zira biliriz ki, vatan, toprak, bayrak, tarih, kültür, din gibi değerlerin tamamı bir millet olarak bizim varlık sebebimizdir. Onlar varsa varızdır, yoksa yokuzdur! Hürriyet ve istiklâl sahibi bir millet oluşumuzu onlara borçluyuzdur. Ayrıca biliriz ki, sahip olunan bütün bu değerleri korumak, bir tarih, kültür, kimlik ve aidiyet bilincine sahip olmak, geleceğe ümitle bakabilmenin teminatıdır. Bir milleti ayrıştırmak yerine kaynaştıran, bir arada yaşama azmini güçlendiren, ortak hedeflere yönelten, farklılıkları zenginlik kılan da işte bu değerlerdir. Ancak, kendi ırkınızı kutsar, göklere çıkarır ve diğer yeryüzü ırklarını aşağılarsanız, işin rengi değişir! Diğer insanları sırf tenlerinin sarı, esmer ya da siyah oluşu sebebiyle küçümser, ezer ve köleleştirirseniz işin rengi değişir. Başkalarını milliyetlerinin, boylarının, soylarının, neseplerinin farklı oluşu nedeniyle ötekileştirir, kendinize hasım bilirseniz işin rengi tamamen değişir. Milliyet, ırk, soy, nesep sevginizi keskin bir davaya, kör bir ideolojiye dönüştürürseniz, ırkçılığın kapısını aralar ve bambaşka bir mecraya adım atmış olursunuz. Sülalenize, aşiretinize, kabilenize, kavminize, milletinize, ırkınıza seçilmişlik atfeder, diğer herkesi ikinci sınıf insan seviyesinde görürseniz fitneye davetiye çıkarırsınız. Aynı havayı soluyan, aynı pınardan su içen, aynı ekmeği bölüşen ama farklı etnik kökene sahip olan insanları birbirine düşürür kardeşi kardeşe kırdırırsınız. İşte o zaman ilk IRKÇI olan İblis’in/Şeytan’ın ekmeğine yağ sürmüş olursunuz.
Irkçılık bir virüstür ve Hz. Peygamberimiz (sav)’in de ifade buyurduğu gibi, cehaletten beslenir. Kibir, önyargı, kin, nefret ve basmakalıp fikirlerden güç alır. Bu hastalığa yakalanan kişi, idrakini, yeteneklerini, tecrübelerini, erdemlerini kısacası kendisini var eden bütün güzel özellikleri bir kenara koyup, ırkından başka bir şey göremez hâle gelir. Hayatta karşılaştığı diğer insanları da diğer niteliklerini önemsemeden sadece ırklarıyla görür ve değerlendirir. Bir ırkçı için ırkçılık, hayatın yegâne anlam ve amacıdır; kendi renginden, milletinden, aşiretinden olanı “insan” sayar; “öteki” olarak kabul ettiğini ise kendinden uzaklaştırır. Irk üzerinden insana değer biçmenin dinimizde yeri yoktur. Vicdanı ve fıtratı yaralayan, insanın onur ve haysiyetini çiğneyen böyle bir bakışın Allah ve Peygamberi nezdinde zerre kadar itibarı yoktur. Çünkü İslam’a göre, hangi ırktan, cinsten ya da sosyal tabakadan olursa olsun herkes insanlık onuru bakımından eşittir. Allah, insanoğlunu “yeryüzünün en değerli varlığı”........
© Mir'at Haber
