TÜRKİYE’NİN KARŞI KARŞIYA KALDIĞI SAVAŞ…
Modern cahiliye iktidar ağı olarak insanları uyutmaya ve edilgen kılarak etkisizleştirmeye yönelerek onları istenilen tarafa doğru sürüklemekte pek mahir olmaktadır. Bu biraz da farklı kültürlerin modern kültür esareti altında kendi varlığının otantik yapısını kaybetmeleri ile de birebir orantılı bir durumu işaret eder.
Modern düşünce özgürlüğü bir silah olarak kullanarak köleleştirmeyi saklı tutarak bağımlılığı mutlaklaştırarak kendi iktidar erkini güçlendirmeye ve zaaflarını örtmeye çalışmaktadır. Bu olguyu gerçekleştirmek içinde içerde satın aldığı unsurları çok iyi kamufle ederek onlar üzerinden bu statüyü zorunlu halde tutmanın arayışlarını aralıksız devam etmektedir.
Aklı başında her Entelektüel ve Aydın’ın bir savaşın içinde konumlanmaya başlandığının farkında olarak iç çatışmaya yönelik net bir karşı duruş ile milletin ve ülkenin geleceğinin yanında yer alarak düşmana açık kapı bırakmamalıdır.
Son yaşanan Gazze katliamı ve soykırımı Ortadoğu’nun beklenen büyük savaşın ortasında kalacağı gerçeği ile yüzleşmeyi zorunlu kılmaktadır. Gazze ile sınırlı kalmayan, Lübnan ve Suriye ile devam eden, Mısır ile tehdide varan teklifleri yapan bir güç, Türkiye ile de savaşı göze alacak bir gözü karalığı göstereceği malumdur. Bu yüzden, iç çatışmayı dışarıda tutmak… Birlik ve dirliği içeride tam kılmak… Bölgesel bir düzene, birliğe, dirliğe yönelmek ve bunun alt yapı hazırlıklarını sağlamak… Alt yapısı için gereken fikri ve düşünsel zemini olgunlaştırmak… Geçmişi geride bırakarak bu tehlike karşısında topyekûn bir karşı koyuş ile ayakta kalmanın mümkün olacağını, kaybedenlerin olduğu bir zeminde senin kazanmanın köle olmakla neticeleneceğini de dikkate almanın zorunluluğunu idrak etmek şart olmuştur.
İsrail Ortadoğu’nun başına bela olacak bir iktidar tarafından yönetilen bir savaş mekaniğine dönüşmüştür. Türkiye dâhil Mısır, Suriye, Irak, Suudi Arabistan, İran, Ürdün, Lübnan gibi topraklarda gözü olduğu gibi bunu bir teolojik ideoloji üzerinden meşrulaştırmaktadır.
O yüzden Gazze ve Batı Şeria başta olmak üzere behemehâl o toprakları koruma altına almak için saldırıya açık ülkelerle bir araya gelerek askeri bir birlik kurulmalıdır. Türkiye buna öncülük etmeli ve zamanın çok önemli olduğu gerçeğini dikkate alarak Suriye topraklarında Türkiye için hazırlanan üslere yönelik saldırı cevapsız ve cezasız bırakılmamalıdır ki........
© Mir'at Haber
