Çağdaş Samiri’ler…
Son iki yüz yıldır Müslümanlar kendilerine rehberlik edecek bir liderlikten uzak kaldılar. Tıpkı Musa aleyhisselam’ın Rabbine gittiği bir zeminde Samiri geride kalan Harun liderliğindeki İsrail oğullarını yoldan çıkardığı gibi Musa’sız kalan kavim Buzağı’ya tapmaya başlamıştı.
Kur’an’da kıssa anlatılır. Samiriye niye böyle bir şey yaptın dendiğinde söylediği; Ben, onların görmediğini gören ve Elçinin izinden bir şey katarak kendi nefsime hoş gelen şeyi de ekleyerek yaptım. Aslında Samiri’de vahiy, Musa Elçinin izi ve kendi akli yetisini birlikte kullanarak buzağıyı yaptığını söylemektedir. Onların görmediğini iki boyutlu olarak ele almak mümkündür: ilki, kibri, akli yetisini öne çıkarmak, ikincisi ise, vahyin işaret ettiği şeyi daha doğru anladığını belirtmek içindir. Her iki durumda da kibir öne çıkmaktadır. Kuran, İkra Suresinde kibir/müstağni olmayı (6-7) azgınlaşmayla eş değer görmektedir ve uyarı yapmaktadır.
Elçinin getirdiklerini takip ederek kendi akli yetilerini devreye koyarak büyük bir sapmayı beraberinde taşıyan tapınmayı öne çıkarmıştır. Musa dönüşünde ise onu azarlamış ve cehennem ateşi ile sınanacağı gibi dünyada da tek başına ve insanlardan kaçarak geçireceğini belirtmiştir.
Gerçek anlamda rehberlik ortada kalmayınca, sahte rehberliklerin inşa edildiklerini gözlemlemek mümkündür. Samiri art niyetli veya değil ki Samiri ismi aynı zamanda samimiyeti de içeren, samimiyetinden şüphe edilmeyen kişi olarak tasvir edilmektedir. Ama bu durum onun saptırıcılığını ortadan kaldırmamaktadır. Yani herhangi bir meselede samimi olmak onun yanılgısını ortadan kaldıran bir neden sunamamaktadır. Samiri’ler her zaman ve zeminde var olmaya devam edecektir. Çünkü rehberlik yoksa mutlaka o rehberliği yerine getirme arzusuna sahip birileri bu duruma el koyarak insanları yoldan çıkarmaya başlayacaklardır. Çünkü insan rehbersiz yaşayamaz! Modern insan, özgür insan denmesine rağmen, onun rehberliğini reklam aracılığı ile ve ona sevdirerek yapıldığı gözlemlenmektedir. Her alanda ona rehberlik eden bir konumun var olduğu bedihidir. Aile koçu, spor koçu, yaşam koçu vesaire her alanda modern insana rehberlik eden bir koç bulunmaktadır.
Müslümanların on sekizinci yüzyıl itibarı ile yenilgiyi tattıkları zamandan bu tarafa ona yol gösterici olma arzusu taşıyan bir sürü rehber açığa çıkmıştır. Bu rehberlerin Samiri ile ortak bir özelliği var mı yok mu sorusu önemini koruyarak sürdürmektedir. Bu noktada derdim, birilerini suçlamak yerine yaşadığımız temel sorunu açığa çıkartarak yanlışlara nokta koyup yola revan olacak bir düzlem yakalayabilir miyizdir?
Samiri öncesi yeni kurtulan Yahudiler, geçerken putlara tapan bir kavim görürler ve Musa’ya ‘bize de tapınacak putlar ihdas et’ derler. Gördükleri şey ile orantılı bir put yapımını ise Musa sonrası Samiri........
© Mir'at Haber
visit website