menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ümmet toplumdan birey topluma

14 0
04.02.2025

Bir yanlış gördüğünüz zaman ne yaparsınız? Olması gereken tebliğ metotlarına uygun bir şekilde davranarak o yanlışı düzeltmek için kişi veya kişileri uyarmaktır. Tebliğ metotlarına uyan bir kişi karşı tarafın kalbini kırmadan ve incitmeden nasıl uyaracağını çok iyi bilir. Müslüman bir kişi de bu uyarıdan memnun olur ve kendine çekidüzen vermeye çalışır. Çünkü bilir ki kardeşi, onun kötülüğü için değil, iyiliği için konuşuyor.

Maalesef yukarıda anlattığımız gibi birbirimizi uyaramıyoruz artık. Birini uyarmaya, “bak şöyle yaparsan daha iyi ve faydalı olur”, “şu davranışın veya içinde bulunduğun bu hal doğru değil” demeye korkar olduk. Zira bu uyarıların hemen ardından “kimse bana karışamaz”, “herkes kendinden mesul”, “her koyun kendi bacağından asılır”, “canım ne isterse onu yaparım, sana mı soracağım” gibi bazı kırıcı söylem ve üsluplarla karşılaşıyoruz.

Dört bir yandan “enesi” yüceltilen insanoğlu için bu durum çok şaşırtıcı değil aslında. Televizyon ekranlarından, reklamlardan, kişisel gelişim eğitimlerinden sürekli “sen biriciksin”, “en özel sensin” gibi güya özsaygımızı koruyan, kendimizi sevmemiz için pompalanan mesajlar biz farkında olmasak da benlik duygumuzu alttan alta okşuyor. Aynı mecralardan bir yandan da “sen özgürsün”, “özgürlüğün senin elinde” gibi her şeye karşı çıkmayı, canının her istediğini yapmayı........

© Milli Gazete