Gündemin gürültüsünde aklımızı mı kaybediyoruz?
Bilgi çağında yaşıyoruz ama düşünme gücümüzü hızla yitiriyoruz. Öyle bir çağ ki, tek bir gün içinde belki bir ömür boyunca edinilecek kadar bilgiyle karşılaşıyoruz. Her an her yerde bir bildirim, bir haber, bir görüntü… Ama bu bilgi bolluğu bizi daha bilinçli bireyler haline mi getiriyor, yoksa düşünme melekemizi sessizce elimizden mi alıyor?
Dijital dünyanın sunduğu sınırsız içerik, zihnimizi sürekli meşgul ederken duygularımızı da yüzeyselleştiriyor. Sabah Filistin’de yaşananların içimizi yaktığı bir haberle karşılaşıyoruz, hemen ardından kedi videosuna gülüyoruz. O gülümseme, bizi insani acılardan koparıp başka bir gerçekliğe sürüklüyor. Kendi duygularımıza bile yabancılaşıyoruz. Acıyı hissediyoruz ama kısa bir süre. Sonra yeni bir gündem geliyor ve bir önceki yıkımın üzerine yeni bir dalga biniyor. Bu hız, düşünmemizi engelliyor. Bu kadar çok şeyin olduğu yerde hiçbir şeyin iz bırakmaması da bu yüzden.
Küresel sistem, bu baş döndürücü bilgi akışını tesadüfen üretmiyor. Düşünemeyen, sadece hisseden ama hissettiklerinin kaynağını sorgulamayan bireyler;........
© Milli Gazete
