menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Zulmün Panzehiri adil düzen

12 1
26.04.2025

Bismillâhirrahmanirrahîm!

GÜN geçtikçe şiddetini artıran zulümlerle karşı karşıyayız. İnsan öldürmek, sinek öldürmek kadar sıradan bir olay haline geldi. Kimse geleceğinden güvende değil. Başta Filistin olmak üzere, dünyanın pek çok yerinde çatışmalar, savaşlar, işgaller, soykırım olayları yaşanıyor. Filistin’de yaşananlar “facia” noktasında! Aç bırakma, soykırım gibi tarihte benzeri az görülen zulümler söz konusu!

İsrail, Amerika ve İngiltere’nin plan, proje ve hedeflerine bakılırsa, küresel sömürgeciler Türkiye ve İslâm dünyasının peşini bırakmayacaklar. Çok sinsi ve stratejik yöntemlerle çalışıyorlar. Savaşa yöneldikleri atmosferde bile, “barış için” demekten utanmıyorlar. İşgal edecekleri ülkeleri, “özgürlük ve demokrasi getirme” söylemleriyle aldatıp tuzağa düşürüyorlar.

Ya biz Müslümanlar; oynanan oyunları, tuzakları ne zaman fark edip de tedbirlerimizi alacağız? Kutsal mekân ve topraklarımızın talan edilmesi, kardeşlerimizin mezbahanede kesilircesine katledilmesi karşısında hep seyirci mi kalacağız? Unutmayın, bütün bunlar “Biz yaşarken oluyor.” Sorumluluğumuzu ne zaman kuşanacağız? Birer birer yok edilme zilletinden ne zaman kurtulacağız?

BM Filistin Sorumlu Yardımcısı Majed Bamya, BM kürsüsünden oradaki heyete şöyle sormuştu: “İsrail’in öldürme hakkı var da; bizim tek hakkımız ölmek mi?” Erbakan Hoca, BM için “Yahudi salonu” ifadesini kullanırdı. “2006 yılında Feshane’de yapılan “Yıldızlar Buluşuyor” toplantısında şöyle demişti: “Millî Görüş iktidar olsaydı, Türkiye olarak hemen Birleşmiş Milletler’den ayrılır, Müslüman ülkeleri yanımıza alarak “İslâm........

© Milli Gazete