Orada dur Sözcü, hatta biraz geri bas!
Bu köşeyi takip edenler bilir, zaman zaman sarf ettiğimiz bir sözümüz vardır, “asla tarafsız değiliz, ama kesinlikle adiliz” diye. Aslında bu söz hemen hepimizi kapsar.
Kimse tarafsız değildir.
Hatta ülkemizde kendilerini “ateist” olarak tanımlayanlar da inançsız ya da her inanca karşı değiller.
Sadece İslam’a düşmanlardır.
Yani tarafsız değiller. İslam’ın tam karşısındalar.
Aslında “tarafsızlık” sözünü en fazla medya dünyasında duyarsınız.
Ama en fazla taraf tutan da medya organları ve mensuplarıdır.
Bazı gazeteler bu duruma “çizgimiz” derken, kimisi de “yayın politikamız” der.
Yani “tarafımız” demenin kibarcasıyla tanımlarlar kendilerini.
Taraf olmakta bir yere kadar sorun yoktur.
Sizi, taraftarlarınız takip eder, istemeyen de okumaz.
Ama karşı tarafın hukukuna tecavüz etmeye başlayınca da önce adalet mevhumunu, sonra da vicdanları yaralarsınız.
Böylece artık siz kendi kitlenize hizmet etmekten çıkmış, diğer taraftaki insanlara zulüm etmeye başlamışsınız demektir.
Tıpkı Sözcü Gazetesi’nin geçen gün manşetine taşıdığı “Harbiye Orduevi’nde çarşaflı selfie” haberi gibi.
Tesadüfen çekilmiş havası verilen resmin, içeriden gazeteye servis edildiği açık.
Oluşturulan hava ise “orduevine düşman askeri girmiş” tonunda.
Oysa bir askerin annesi, evladını ziyarete gelmiş.
Yani yine “evladı asker olabilir, vatanına hizmet edebilir ama annesi tel örgünün arkasından izler”........
© Milli Gazete
visit website