menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kimimiz öldük nutuk söyleyenlerin çenesi yorulmadı

12 0
02.08.2025

“CEP DELİK, CEPKEN DELİK”

“Türkiye’nin hangi noktasında ne olacağını bilemeyiz. Cebimizde uçak, arazöz yok; bir yerden bir yere gidene kadar hele bir de rüzgar varsa sizin onu kontrol altına almanız saatler alıyor hatta günler alıyor. 86 milyon vatandaşımızdan bu hassasiyetle yaklaşmalarını istiyorum.”

Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı’dan tuhaf bir sitem, izahıyla yazılmış ve vatandaştan hassasiyet istendiği de vurgulanmış bir haberdir bu okuduğunuz.

Bakan Sayın Yumaklı’nın “Türkiye’nin hangi noktasında ne olacağını bilemeyiz” girişine, “Galiba eniştesi yokmuş” esprisini elbette yazmayacağız. Çünkü biz her halükârda ciddi mizahın peşindeyiz. Dolayısıyla “Cebimizde uçak, arazöz yok” cümleciğinin üstünde duracağız biraz.

Sorumlu bir bakanın bu itirafı, tren kazaları ile hep gündemde olan ve istifası istenen bir başka bakanın savunmasını hatırlatmıştır bu ülkenin insanlarına.

Ulaştırma Bakanı iken Sayın Binali Yıldırım “Niye istifa edeyim?” karşı sorusuyla yıkılmamaya çalışırken, onlarca insanımızın kaybedilmesi yetmez mi, hücumunun geleceğini görmüş ve kenara çekilmişti.

“Treni ben mi kullandım?”

Tarım ve Orman Bakanı Sayın Yumaklı, “Cebimizde uçak, arazöz yok” tespitini insanımızın acıma duygularını ayaklandırmak amacıyla söylemiş olamaz. Acaba ikilemi düşüyor işte bu noktada insanın aklına.

Acaba para mı yok? Uçak ve arazöz alımı için hazırlanmış bir bütçe mi yok? Dahası Sayın Bakan Yumaklı, bir yere mesaj mı veriyor; bir yeri mi gösteriyor kendisinden fazla sorumlu olarak?

Sayın Yumaklı Bakanın sonraki izah cümlecikleri, uçak ve arazözün cepte olmadığını söyleyerek dikkatleri fevkalade çekmesinin dolgu malzemeleridir; kurduğu inşanın çakıl taşlarıdır.

“Bir yerden bir yere gidene kadar” demesi mesela, o şaşalı gidişlerdeki konvoyun “İtibardan tasarruf olmaz” müdafaasına bir itiraz değilse, nedir?

“Hele de bir rüzgar varsa sizin onu kontrol altına almanız saatler alıyor, hatta günler alıyor.”

Sayın Bakan Yumaklı’nın bu cümleciğini hangi nutuk hazırlayıcı elemanı kurgulamışsa, doğrusu iyi iş çıkarmış. Olayın künhüne varmak için birkaç kez okumak gerekiyor.

“Hele de bir rüzgar varsa…” Yandaş medyacıların “Yandık o dış güçlerin elinden” yakınmasıyla aynı ayarda.

“Sizin onu kontrol altına almanız…”

Rüzgar değildir kontrol edilecek olan, ormanlarımızdaki yangındır. Fakat Sayın Bakan Yumaklı’nın ağzında, sorumlu olduğu ne orman ne de onu yakan ateş kelimeleri yok. Nutuk yazıcılarına boşuna aferin demedik.

‘’Sizin onu kontrol altına almanız…’’

‘’Onu’’ derken işaret zamirinden kastedilenin orman yangınları olduğunu anlayan insanlara ‘’Siz’’ sıfatıyla hitap eden Sayın........

© Milli Gazete