Evvel zaman içinde zaman zaman içinde
“Yıllar önce bir STK’nın iftar davetine gitmiştim. İftar öncesi kürsüye çıkan konuşmacı İslam dünyasının içinde bulunduğu durumu kendince resmettikten sonra, İslam coğrafyasının Türkiye’yi beklediğini söyledi ve sözlerini şu cümleyle bitirdi: ‘Bayrak düştüğü yerden kalkar!’
Bu, dindar çevrelerin sevdiği ve sık kullandığı bir klişedir. Bayraktan kasıt önderlik, komutanlıktır. Buna göre bayrak Türkiye’de düşmüş, Türkiye’den kalkacaktır.”
Mücahit Gültekin’in sosyal medyada paylaşılan yazısının giriş kısmı bu cümlelerdir.
Motivasyon için söyleniyor kabulü gören bu iddiaya itirazı var Gültekin’in.
“Yanımdaki kişilere bunları söyleyince, bir arkadaşımız ‘Bunları motivasyon için söylüyor hocamız’ dedi. Bu çok daha tehlikeliydi: Yanlış motivasyon insanı gerçeklikten koparabilirdi. Gerçekler beklentileri karşılamazsa hakikati redde ya da çarpıtmaya neden olabilirdi. Ama asıl problem şuydu ki, bu sözde bir kibir de gömülüydü: İslam ordusunun komutanlığından daha aşağısına razı değildik!”
Taşköprü Gazetesi’nin 20.08.2024 tarihli nüshasında, “Birinci yılına girerken Aksa Tufanı ve Türkiye: Gazze’yle yüzlemek...” başlığıyla yayımlanan bu sosyolojik analizi okuduğumda, aklıma merhum Hüseyin Üzmez’in anıları geldi.
Bir kaç kere sohbet ettiğim başrol oyuncusu Hüseyin Üzmez’in, bir çağrışım olduğumda kullanırım diye hafızamda beklettiğim anılarına, Gültekin’in bu makalesi dolayısıyla yeniden ulaştım.
Malatya hadisesinin öncesini anlatıyor:
“Malatya’nın romantik akşamlarından bir akşam Musagilin evinde toplandık. Bir yabancı misafirimiz vardı. Acayip bir herifti. Neydi? Kimdi? Kimin nesiydi? Böyle şeyler hiç aklımıza gelmezdi.”
“Acayip, kirli, sevimsiz” gibi sıfatlarla anılan o kişinin başka bir özelliği daha var.
“Halbuki ağzından........
© Milli Gazete
visit website