menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Çaylar kalsın, simitler paylaşılsın!

9 0
15.03.2025

“Emeklilerin bayram ikramiyeleri ile ilgili düzenleme yapılır mı?”

Bir gazeteci bu soruyu sormuş, partisinin toplantısından çıkan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a.

Hayır yapılmaz veya evet yapılabilir/yapılacak gibi bir cevap duymak isterken eli mikrofonlu gazeteci takım; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, nutuklarında kullanmadığı bir deyimle kontratak pozisyonu alıyor.

“Tamam açıklandı. Sen, beni dolduruşa mı getirmek istiyorsun? 3 bin TL’den 4 bin TL’ye çıktı. Daha ne olacak?”

İkisi icraat izahı, ikisi de soru olan dört kısa cümleyle tarihe not düşen Sayın Erdoğan’ın, soru sorma cesareti gösteren gazeteciyi “Sen” hitabıyla diğerlerinden ayırması, yaş-kuru dengesini gözetmesinden olabilir.

“Sen, beni dolduruşa mı getirmek istiyorsun?”

Kamuslarda, lügatlarda, sözlüklerde “Argo” parantezinde “Birini çeşitli yollarla pohpohlayarak yönlendirmek, kışkırtmak, gaza getirmek” izahı yazılmış “Dolduruşa getirmek” deyimini Sayın Erdoğan’dan duyan insanlarımızın şaşkınlığına, -ki yapılan paylaşımlar ve TV’lerin haber sunumları kanıttır- sosyolojik tez üretmek hem gereksiz hem de vakit kaybı olur. Zira söz yazıcılarının kaleminden çıkmasa da bu kısa cümleler, Sayın Erdoğan’ın ifadesi dolayısıyla tarihsel önem arz ederler.

Troller dolayısıyla zeval olmayacağı garantili diyemesek de, düşünülen o gazeteciyi, anında ve karşı soru içerikli cümlelerle cevaplaması Sayın Erdoğan’ın, birlik ve beraberliğe çok muhtaç olduğumuz şu günlerde insanlarımızca doğru anlaşılmalı ve yorumlanmalıdır.

“Daha ne olacak?” cümleciğiyle, ahval ve şeraitin namüsaitliğine dikkatleri çeken Sayın Erdoğan, kendini özneleştirerek “Dolduruşa gelenler var” tespitinde bulunmuştur. Üstelik bu ikazda, bir teyakkuz tavsiyesi de var.

Uyanıklığa bir çağrıdır Sayın Erdoğan’ın mesajının Türkçesi: Çay-simit hesabı yaparak iktidar isteyen bir ekonomisti daha olmasın bu ülkenin; satılacak ne kaldı?

BİR BAKIŞ BAKTIN..

“Soykırımcıların gözünün içine bakarak, Gazze’nin evlatlarına sahip çıktık.”

Bir ödül törenindeki konuşmasından alınmış ve sosyal paylaşımın haber duyurusunda kullanılmış Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın bu cümlesinin hatırlattıklarından, geçmiş zaman olur ki tadı çıksın isteriz.

Merkezde “Bakmak” fiili var.

İktidarında takip ettiği Ortadoğu politikası, Saddam’a söylediği “Bağdat’ın bir meydanında seni asmak isterim” arzusunda özetlenecek merhum Özal’ın başbakanlarından Yıldırım Akbulut’un, yine içinde “Saddam” geçen bir röportajda buyurduğu “Ben de ona çok sert baktım!” cümlesiydi ilk........

© Milli Gazete