Ne yapalım?
“Dinim için ne yapayım?”
Dinimizin ana kitabı Kur’an-i Kerim’dir.
Rabbimiz, onu Kendisinin koruyacağını açıklıyor:
إِنَّا نَحْنُ نَزَّلْنَا الذِّكْرَ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ
“Şüphesiz o zikri (Kur’ân'ı) biz indirdik, biz ve elbette onun koruyucusu da biziz.” (Hıcr süresi ayet 15/9)
Sen, ben, hepimiz, O Kur’an’ı koruma ibadetinde, bizi de koruyucu kulları arasına alması için çalışalım.
Yani Kur’an’ın ifadesiyle:
وَإِنَّ جُنْدَنَا لَهُمُ الْغَالِبُونَ
“Muhakkak bizim ordularımız galip gelecektir” buyurur. (Saffat süresi ayet 37/173)
Biz, İslam ordusundan, Tarikat-i Muhammediyyeden, cami cemaatinden ayrılmamaya dikkat edelim.
Yoksa kuzu postuna bürünen kurtlar kapar bizi.
“İşsizim” diyen bir insan derhal sırtına bir çanta kitap alır ve dükkân dükkân dolaşırsa o günün emeğinin karşılığını mutlaka alır.
“Yatan aslandan, dolaşan tilki daha iyiymiş…”
Bu işe başlayacak olan arkadaşlar, önce satacağı kitabı okusunlar.
En faydalı gördükleri kitabı satsınlar.
Ayak üstü kitapçılık yapan bir tanıdığım var.
Kitap piyasasında satışa sunulan bazı kitapları alır, okur ve beğendiği kitaplardan biraz daha alır ve o kitabı satmaya başlar.
Şimdi İstanbul gibi kültürün merkezi olan bir şehirde sırtındaki çantayla kitapçılık yapan bu insana ben sevgi ve saygı gösteriyorum.
Hem evinin geçimini temin ediyor hem de çevresindeki insanlara maddi destek de sağlıyor.
Çantasında kitap satarak geçimini temine başlayan bu insan, kitabı okuduğunu söyleyenleri imtihan ettikten sonra yeni kitaplar getireceğini söyleyerek iki işi birden yapabilir.
Büyük şehirlerden birinden başsavcı olarak emekli olan, bir zamanlar Adalet........
© Milli Gazete
