Dünyadaki bütün İslami cemaatlere
“Barış, anlaşma” diye terceme edilen ve aynı zamanda Türkçemize de geçen “sulh” en hayırlısıdır.
Çünkü Rabbimiz:
وَالصُّلْحُ خَيْرٌ
“Anlaşma, barış, en hayırlısıdır” buyurur. (Nisa süresi ayet 4/128)
Ancak “sulh” kelimesi daha kapsamlıdır.
“Sulh” kelimesinde, aslına uygun hale getirme, eksikleri tamamlama, restore etme, yapıcı davranışlarla iyiye, doğruya, güzele, herkesin faydasına olacak şekilde yapılmasına işaret eder.
Bütün bunları içine alan sulh, barış, anlaşma da ancak bütün tarafları yaratanın kurallarına uyarak yapılabilir.
Trump, Putin, Şi kurallarının nasıl işlediğini, ülkelerinde işlenen cinayetler, hıyanetler, sömürerek semirmeler, bizim gözümüzü açmaya ve gözümüzü yaratan Rabbimizin kurallarıyla hareket etmeye işaret ediyor.
Biz Müslümanlar, dünyadaki bütün insanları Hazreti Adem aleyhisselamdan kardeş kabul ederiz.
Biz Müslümanlar olarak kimsenin ırkına, mezhebine, rengine, diline bakmadan bütün Müslümanları da hem hazreti Adem’den kardeş hem de din kardeşi olarak kabul ediyoruz ve diğerlerinin de cehennemde yanmaması için Müslüman olmaları için can ve malımızı Allah yoluna feda ediyoruz.
Kardeş kavgaları konusunda Rabbimiz, Hazreti Adem’in iki oğlunu örnek verir ve şöyle buyurur:
وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ ابْنَيْ آَدَمَ بِالْحَقِّ إِذْ قَرَّبَا قُرْبَانًا فَتُقُبِّلَ مِنْ أَحَدِهِمَا وَلَمْ يُتَقَبَّلْ مِنَ الْآَخَرِ قَالَ لَأَقْتُلَنَّكَ قَالَ إِنَّمَا يَتَقَبَّلُ اللَّهُ مِنَ الْمُتَّقِينَ
“Onlara, Adem'in iki oğlunun gerçek haberini oku. Hani ikisi de Allah'a kurban sunmuşlardı, birinden kabul edilmiş, diğerinden kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen (Kabil), "Seni muhakkak öldüreceğim" deyince, kardeşi (Habil), "Allah ancak sakınanlardan kabul eder.
لَئِنْ بَسَطْتَ إِلَيَّ يَدَكَ........© Milli Gazete
