Ağabey diyor ki; yol bozuk bozuk
Hemen belirtelim ki, her alanda, bilgi, birikime ve tecrübeye yani ehliyete önem verilmelidir. Siyasette ise ehliyet vazgeçilmezdir. Daha iyisi varken na-ehil olana asla vazife teslim edilemez.
Avnî der ki:
Erbâb-ı kalem terbiyet-âmûz-ı ümemdir
Âdâb-ı ümem ma-hâsal-ı feyz-i kalemdir
Yani bilge (ehliyetli) insanlar, halk topluluklarına sözleri, yazıları ve eserleriyle fikri ve ahlaki terbiye verirler. Halk kitlelerinin edep ve terbiyesi, feyizli kalemlerin hayırlı bir mahsulüdür.
Bunu algılamak, feraset ve basiretle mümkün olur. Toplulukların başına geçenlerde ehliyet aranması vazgeçilmez esastır. Ehliyeti sayesinde işbaşına gelenler de icraatlarında tarafsız, hükümlerinde de adil olur.
Ârifî Ahmed Paşa der ki:
Etmez tarîk-ı Hak’da olan halka serfürû
Eğmez minâre kâmetini bâd eserse de
Yani hak yolda olanlar (ve hakkı savunanlar) hiç kimseye minnet etmez ve boyun eğmezler. Böyle insanlar, en şiddetli rüzgâr karşısında bile eğilmeyen minarelere benzerler. Yani bir makama gelmek için el-etek öpmezler, yalama olmazlar. Siyasette kalabilmek için yalan konuşmazlar, ip cambazlığı yapmazlar. Makamlarından düşmemek için her türlü renge girmezler. Tahakkuku mümkün olmayan vaatlerde bulunmaz, yani yalan........
© Milli Gazete
