menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asrın sekîneti

8 0
07.01.2025

Şimdiki zamanda acı korkusu, ziyana uğrama ihtimali, zarar görme kaygısı kaderin önüne geçer! Kaderin ne olduğuna dair bin türlü malumata sahip, adeta kaderin ayrıntılarında, kıvrımlarında, zeyillerinde boğulup ona inanmayanlar, hakikaten inandığını zannedip kendilerini kandıranlar, hatta kendi kanmışlığını başkalarına pazarlayanlar; başlarına gelecek olana, belki gelmesi gerekene engel olmaya çalışır. Hem oturmaya mı geldik bu dünyaya, hadi oynayalım tavrıyla hayata iştirak edenler, tüm olumsuz şartlar altında gemisini yüzdürür; sağ selamet Aşdod limanına ulaştırır. Acı çeken, haksızlığa uğrayan, müreffeh olmayan tümden gariban bir yaşamın bile çok görüldüğü insanlar varsın sürünsündür. Bu bir tercih meselesiymiş gibi üstelik… Onlar da suyu bulandırmasaydılar dercesine… Bırakın Şeria özgür aksın / Sizin ticaretiniz batsın, diye düşünmeden…

Özgürlük, sadece ölümle sağlanmaktaysa kürsülerde boş yapan kimileri ‘Bu dünyada yegâne özgür halk Gazze halkıdır, gayrısı esaret altındadır’ diye metaforik olduğunu sandıkları cümleler kurmakta mazurdur. Böyle bir varsayım, anlaşılan yüzüyle yeterince saçma değilse maruz kalınan esarete direnmek gerekir. O halde herhangi bir memlekette özgürlüğüne el koyulanlar, hapsedilenler, canından edilenler hariç herkes canı, malı, hürriyeti pahasına zulme, zalime çanak tutanlara, lojistik sağlayanlara, ticaret yapıp maişet temin edenlere, sadaka niyetine mühimmat bağışında bulunanlara karşı durmak, engel olmaya çalışmak zorundadır. Durum tespiti, haber paylaşımı, lanet, kınama ve benzeri teselliler kimsenin insan kalma sorumluluğunu izale etmez. Beceriksizlik, başarısızlık,........

© Milli Gazete