menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asrın mahiyeti

14 0
15.07.2025

Artık yeryüzünde bütün kötülükler doğal afet gibi karşılanır. Uzaklarda bir yerlerde birilerini mağdur eder ve yakındakiler onu görüp üzülür, sinirlenir, ibret alır. Yakınlarda cereyan eden hiçbir kötülük, civarında hayata devam edenleri hiç ilgilendirmez! Mazlumları, mağdurları, birinci dereceden yakınları bile ırgalamaz. Hatta tanımlar, nitelemeler, karşılıklar değişir; o zulüm sayılmaz, kötülük değildir, haksızlık hukuksuzluk zaten coğrafyaya uğramaz!

Hal böyle olunca kötülüğün arzıendam ettiği yerlerden çok uzaklarda mesela Srebrenitsa anılır, Halepçe unutulur, Doğu Türkistan hatırlanır, Gazze’ye acınır… “Ne olursa olsun soykırımı unutmayın, çünkü unutulan soykırım tekrarlanır” diye cümleler dolaşır ama elan tekrarlanan soykırımlar hatırlayıcılar tarafından herhalde pek beğenilmez! Ki o uzaklara dair hatırlama da dua, telin, anma, beddua ve en fazla ‘yemin olsun kafayı yiycem ya’ tiradını aşmaz. Kimse kafayı falan yemez elbette, canı çeken Sivaslıya bağlayıp bir sakatatçıda kelle kırdırır. Sonra tok karına civarın depremine, seline, yangınına, doğallaşan bilumum afetlerine sızlanır. O sızlanışlar da mağdurlara yönelik muhteşem TOKİ projeleriyle, yine yeni yeniden inşaat şantiyeleriyle, görkemli açılışlarda sanki hep bunu beklermiş gibi coşkun kutlayışlarla dindirilir. Kalan acılar başkalarınındır ve uzaklaştıkça yatışır. Yüz binlerce insanın hapislerde çürümesi, milyonlarcasının yokluk çekmesi, kamudan ve........

© Milli Gazete