menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asrın Keyfiyeti

17 0
28.01.2025

Pandomim suretinde cereyan eden birtakım saçmalıkları pandemi diye adlandırdıkları uzun ve tuhaf zaman diliminde mütemadiyen, ‘Normale dönülür mü?’ sorusunu tartışan insanlar, dönemin üstünden yaşanan süreç kadar vakit geçmeden neye döndüklerini bile fark etmez hale getirilir. Ara vermeksizin farklı normallerin ardına takılmak hiç tuhaf görünmez. Başka, bambaşka normaller, feci bir deprem sonucu hayatta kalma çabası, her dönemin kadim uğursuzluğu geçim sıkıntısı, bombalar altında kalanlara yönelik acı duyma; tüm bunlara karşı hiçbir şey yapamamaktan duyulan ruh sızısı, seyredip müdahil olamama sıkıntısı, içsel ve dışsal çaresizlik olarak kendini gösterir. Artık insan olma ve insan kalma çabasının neye tekabül ettiği, varsa korunması gereken insanlığın tam olarak ne olduğu, aslolan herhangi bir şeyle aradaki mesafe sorgudan varestedir. Kendisine verilen bir nimeti profesyonelce sadece kendilerine has bir imkâna dönüştüren ve laf yapmayı, çene çalmayı, her şey üstüne sürekli konuşabilmeyi sermaye bilen yorumcular, artık maskelerin ardına saklanma lüzumu bile hissetmeden fikirsizlikten kaynaklanan dilsel gevşekliği kitlelere boca ederler. Hani maskeler bile dönemseldir ve yüz göstermekten, ifşa olmaktan utanıldığı için değil bir yalanı kitlelere yutturmak için kullanılıp atılır. Böylelikle sürekli değişen, başkalaşan, adeta mutasyona uğrayan kitle üstünde görülür ki utanma duygusu insan kalmanın herhangi bir yerinde saklanmaz. Birkaç bireyde gözlemlense pekâlâ genellemek mümkün olmaz ama bir sürü halinde, organize edilmiş ve yanlıştan sapmayan bir kitle kükremiş sel gibi davranıp tüm bentleri yıkınca tereddüt etmek gayri........

© Milli Gazete