menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asrın kasaveti

13 0
yesterday

Üstüne cümleler kurmak… Güzellemeler… Hamaset, gam, kasvet ve çaresizlik… Gazze, melal haline sevk edecek bir yer değildir. Onu bu hale asla güvenmediği halde kar yağan dağlar, her durumdan menfaat devşiren fırsatçılar, düşmana saman altından ama deniz aşırı gemi gönderen işbirlikçiler sürükler. Ve dünyalık bir demokrasi oyununda, yetkilendirdiklerinin ihanetini, menfaatini, sahteliğini görmeyenler… Gayrısı zaten aynı gamın paydaşıdır. İnsan kalmayı başaranlarca bir ömür Filistin üstüne okunan şiirler, slogan atan eylemciler, sağa sola saldıran aktivistler… Ne değişir? İşte Gazze, herkesin gözünün önünde yok edilen, ateşle eritilen, eti ve kemiğiyle toprağa gömülen bir memleket, bir kara parçası, deniz kenarı, katliam alanı oluverir…

Nedenlerden biri şehrin yıllar yılı abluka altında kalışıdır. Yaşamın devam edebilmesi için ablukanın kalkması gerekir. Tugaylar çoğu zaman başarılı olur ve kısa ama işlevsel ateşkeslerde hem düşman hapishanelerinde tutulan esirler kurtulur hem de ajansın (unrwa) kamyonlarından bir kısmı şehre girer. Sonra büyük şeytanın güdümünde ateşkes bozulur; yine bombalar, füzeler, tanklarla karşılaşılır. Şehre bir yudum su, bir lokma yiyecek uğramaz. Yine açlık, yine yokluk, yine çaresizlik… Yine tarihte rastlanmadık biçimde ihanetle yüzleşmek kalır belki birkaç saat, belki birkaç gün sonra cennete gidecek insanlara….

Yahudi’den herhangi bir biçimde insaf beklenmez. Onun ne istediği bellidir. Cennetmekân Hoca’nın ‘Sadece güçten anlar’ diye söylediğidir. Onu dileyen bilek gücü zanneder,........

© Milli Gazete