Asrın Emniyeti
Daha evvel çok kez söylendiği gibi: “Çömlek taşa değerse vay çömleğin haline; taş çömleğe değerse vay çömleğin haline…” Şimdilerde kurumsal adaletin ya da sadece söylemden ibaret kalmış adalet kurumunun ardına sığınıp onu bunu tutuklatanlar, dün kurumsal adaletten çekmiş, yarın da en çok çekecek olanlardır. Gücün kullandığı kolluk kuvveti, düzenin bozulmuş yollarının kaldırım taşıdır. O yolun ille de otoban olduğunu düşünen varsa o halde çakıl taşı diye nitelenebilir. İster kaldırım, ister çakıl taşı olsun, sonuçta taştan ibaret olan nesne, hakkını arayanın da bir provokasyona yeltenenin de alnında patlar. Sadece taşlara bir şey olmaz. (Onun dahi istisnası bulunur; dün halkın fertlerini joplamak için kullanılanlar KHK ile ihraç edildiğinde onlar için sadece biber gazını, bariyeri, kalkanı, plastik mermiyi, insan ıslatma aracını bilen insanlar, yani bir şekilde eylemden nasibi olanlar üzülür.)
Onca olumsuz olay arasında bir başka unsura takılmayıp ‘sağdan soldan balya balya paralar fışkırıyor’ ifadesi, şüphesiz tıynet bildiren bir cümledir. Bütün varlığını (nerde düşman görse kılıcına davranan Çepniler gibi) nerde mülk görse oraya çökmeye borçlu olan zihniyet, fışkıran para görüntülerine elbette kayıtsız kalamaz. Miktar o kadar da önemli değildir, önemli olan bir yerde para varsa oraya çökmek, el koymak, kişisel hazinelere katmaktır. Dolayısıyla........
© Milli Gazete
