Mısır’da daha önce benzerine rastlamadığımız bir acayip sahne kuruldu.

“Sarı Aygır” tek başına sahneye çıktı, “kendisine yardım eden” liderleri sahneye tek tek çağırarak, yüzlerine karşı onları alay edercesine överek, güya taltif etti. Bu duruma bizim Cumhurbaşkanımız düşmez, Netanyahu’nun zirveye katılımı konusunda uçakta nasıl ferasetli davrandıysa, burada da o basireti gösterir, oraya çıkıp da Trump’ın aşağılayıcı oyunlarına alet olmaz diye düşünmeye başlamıştık ki; maalesef o da sahneye çıktı. Trump, yüzüne karşı övme babından ona çok şey söyledi de, bir cümlesi bizi adeta kahreyledi:

“Erdoğan ne zaman ihtiyacım olsa yanımdaydı.”

Elbette bu cümleyi bir ABD başkanı olarak söyledi. Erdoğan’ın tüm iktidar dönemine ait bir değerlendirmeydi bu cümle. Ta başından beri, ABD’nin ne zaman Erdoğan’a ihtiyacı olsa, o yardıma ve desteğe gönüllü, içten ve samimi olarak, yani iştiyakla koşmuştur. Birkaç örnek verelim mi?

ABD’nin BOP’u yürütmesi için eşbaşkana ihtiyacı oldu, o iştiyakla kabul etti. Hatta Diyarbakır’ı BOP’un merkezi bile ilan edecek kadar ileri gitti.

ABD’nin Ortadoğu’da İsrail’in arkasında bir destekçiye ihtiyacı oldu, o koşup kabul etti ve bütün dünyaya ilan etti.

ABD’nin Irak’ı işgal için bölgeden bir desteğe ihtiyacı oldu, o samimiyetle koşup destek verdi. Hatta o kadar iştiyakla bu desteği sundu ki, topraklarımızdan askeri kuvvet geçirmeye yeltendi, onun için

© Milli Gazete