Keşkelerden keşkek olmuyor
TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.
1984’ten itibaren yaklaşık 17 yıllık en yakın mesai arkadaşımız.
Hakk’ın hâkimiyeti için çalışırdı. Yalanı yanlışı yoktu. Dili hakaret içermezdi. Kimseye iftira etmezdi. Milli Görüş’ü temsil ederdi. Güzel konuşurdu. Argosu küfrü pek yoktu. Söz verdiğini yapmanın gayretini taşır, yapamayacağı şeyler için söz vermezdi. Özü sözü birdi. Ailesine ve çocuklarına helal lokma yedirmenin derdini taşırdı. Lider ruhlu idi. Büyüklenmez, gurur, kibir taşımazdı. Sinirlerine hâkimdi. İslam Birliği ideali için elinden gelen gayreti gösterirdi. Müslümanlarla dayanışma derdi taşırdı. Erbakan Hocası için, “Ben onun kara tırnağı bile olamam” derdi. Biz onu bu minval üzere bilirdik.
Keşke hiç değişmeseydi, hep öyle kalaydı. Keşke!
Keşke liderimiz olan Erbakan Hoca’mıza ihanet etmeseydi. Keşke!
Keşke sömürgeci küresel güçlerin çekim alanına hiç girmeseydi, iş birliği yapmasaydı. Keşke!
Keşke en başında İsrail’i koruma ve kollama görevini üstlenmeseydi. Keşke!
Keşke BOP Eş Başkanlığı görevini kabul edip yanlış adımlar atmasaydı. Keşke!
Keşke sömürgeci küresel güçlerin İslam dünyasını işgal etmeleri, katliam yapmaları, tecavüzler gerçekleştirmeleri, soygunlar yapmaları, sınırlarını parçalamaları planlarına destek sözü verip, bu sözlerini gerçekleştirmeseydi. Keşke!
Keşke faiz belasına hiç bulaşmasaydı da, rantiyecilerin ülkemizi sömürüp mahv u perişan etmelerine, ülkemizin........
© Milli Gazete
