Acımız kronik, yazımız ironik
Acımız kronik:
1897 Siyonist Kongresi’nde alınan ve Filistin’de bir Yahudi Devleti’nden bahseden kararın, 1917 tarihinde İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın Balfour Deklarasyonu ile ilk defa uluslararası bir belgeye geçirilmesinden itibaren bölgedeki acılar başlamıştır.
Siyonist tedhişçiler her bahane ile, hatta bahane bile uydurmadan hep Filistin halkına saldırmışlar, katliam, tecavüz, gasp, soygun, sürgün şeklinde verdikleri acılar artarak kronik bir hâl almış, günümüzdeki Gazze katliamları ile halen sürmektedir. Bu defa nükseden Siyonist terör hareketlerinin bahanesi olarak, 7 Ekim 2023 “Aksa Tufanı” diye gösterilmesi bir aldatmacadır. Aslında kronikleşen acıların en ağırlarından bir tanesi yaşanmaktadır.
BOP gereği sözde “Büyük İsrail’in” kurulması amacıyla bu kronik acıların Filistin dışına da taşınacağı, Lübnan, Suriye, Irak ve Türkiye halklarına da yaşatılacağı, daha doğrusu yaşatılmak istendiği açıkça bellidir.
Bu yazı ironik:
Siyonistlerin Filistin ve Lübnan halkına yaşattığı ve bütün bölgeye yaşatmak istedikleri kronik acılara karşı, bölge halkı ve tedbir almakla yükümlü siyasetçilerinin takındığı tavırlara ironik olarak bir göz atalım.
İsrailli siyasetçiler çok masum sayılmalıdır. Çünkü “Rab” onlara; kadın, çocuk, bebek, yaşlı, hasta ayırımı yapmaksızın kendinden olmayanları öldürme, tecavüz etme, sürgüne gönderme, köleleştirme görevleri vermiş, onlar da masum masum bu görevlerini yapmaktadırlar.
ABD ve Batılı ülkelerin siyasetçileri, hep Siyonist........
© Milli Gazete
