Dünya imtihanı fedakârlıktır
Dünya bugün, bireysellik, çıkarcılık ve hem insanlar hem ülkeler arasında derinleşen haksızlıklar ve ayrılıklardan kaynaklanan bir kaos ortamında. Bu durum Müslümanların bile zihinlerini ve toplumsal dayanışma duygularını etkileyerek büyük bir çöküşe yol açıyor. Ancak Allah’ın gönderdiği düzenin adı olan İslam’dan alınarak oluşturulan düşünme ve yönetme sistemiyle hak, adalet ve kardeşlik ışığında yol alınabilir.
Hakikatin ve adaletin ön planda olduğu bir düzen, öncelikle bireylerin ve toplumların İslami değerlere sıkı sıkıya bağlı olmasıyla mümkün olabilir. İslam’ı sadece şekilde değil, hayatın her alanında uygulamak gerekir. Bugün Müslüman toplumlar, kararlarını İslami öğretilere uygun bir temele dayandıramadıkları için zorluklar yaşamaktadır. Müslümanların arasındaki ayrılıklar, büyük ölçüde dış etkilerle beslenmekte ve çatışma ortamı oluşturulmaktadır. Hâlbuki İslam’ın, "Müminler kardeştir" ilkesi, birlik ve beraberliğin temel taşıdır. Mezhep, ırk veya siyasi görüş farklılıklarını aşarak, İslam’ın birleştirici gücünün farkına varmak önemlidir. Özellikle dünya çapında hâkim olan dezenformasyon ve bilgi kirliliğini çözüp, hakikatin peşinde bir dayanışma sağlamak zorunludur. Farklılıklarımızı ön plana çıkararak Amerika’nın ekmeğine yağ sürmekten kaçınmalıyız.
Muhalefet veya eleştiriden öte, yapıcı bir üslupla, ümit vererek çözümler sunmak hem siyasi hem de toplumsal kazanç sağlar. Efendimizin getirdiği sistemimizi İslam’ın pozitif mesajını öne çıkararak insanlara kavrattıracak özgün fikirler üretmemiz gereklidir. Bu, insanlığın huzuru için elzemdir. Dinimizin temel ilkelerine dayalı adil bir düzen kurma ideali, karşıt fikirlerle çatışmaktan öte, birleştirici bir yol izlemeyi gerektirir. Adaletin tesis edilmediği bir toplumda huzur ve barışın sürmesi imkânsızdır. Ancak bugün, kayırmacılık ve adamcılık gibi yozlaşmış uygulamalar nedeniyle adaletin önü kesilmektedir. Kendi çıkarlarını öne alan insanlar, toplumun genel huzurunu hiçe saymakta, hak sahibine hakkını teslim etmeme gibi büyük bir haksızlığa neden olmaktadır. Peygamber Efendimizin, “Emaneti........
© Milli Gazete
