menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kitâb’dan Mekteb’e! Kıyam sürüyor!

8 0
29.05.2025

“Kâtib, kütübhâneye girdi. Eline aldığı kitâbın içinden bir mektûb çıkardı. Mektebin önünde askerler sıra sıra dizilmişti; ketîbeler halindeydiler. Mektûbu, ketâib kumandanına teslim etti. Mektubu açan kumandan, besmeleden sonraki ilk cümleyi okudu:

“Allah’ın (levh-i mahfuzdaki fermanı, kararı ve) yazısıdır: Vallahi -mutlaka ama mutlaka- ben ve peygamberlerim galip geleceğiz! Allah, hiç kimsenin cengine muhtaç olmayan bir güçtedir, kavidir; mülkünde dilediğini yapan ve hiç kimseye hesap vermeyendir, azizdir!” (el-Mucādele 58/21)”

Kumandan başını kaldırdı. Yardımcısına dönerek ayeti tekrarladı: “Ketebellâh! Ketebellâh! Allah yazdı! Öyleyse her savaşın galibi biziz! Haydi şimdi gaza vaktidir!”

Bu öyküde yer alan kelimeler, kitabın ve mektebin serüvenini yazmak için bir araya getirildi; ktb kökünden türeyen kelimeler harmanlandı. Arapçada ktb kökü “bir şeyi diğerine eklemlemek” anlamını ifade eder. Bu kökten türeyen tüm kelimelerde bir tür “iki şeyi birleştirmek, bir araya toparlama” ortak anlamı bulunur (İbn Fāris, Muʿcemu Meḳāyīsi’l-Luġa, V, 158-159). Mesela el-kutbetu, “bir ipe dizilmiş boncuklar” demektir (İbn Dureyd, Cemheratu’l-Luġa, I, 196).

Yazı yazma anlamındaki ketebe, harfleri bir araya toplama eylemidir. Kitâb, sözcükleri ve cümleleri bir ipe diziliymiş gibi peş peşe sıraladığı için bu isimle anılmıştır. Öğrencileri ve ilmi bir araya topladığı için okula mekteb denmiştir. Aynı şekilde süvariler ve askerler bir araya toplanıp ipe dizilmiş boncuklar gibi bir bütün oluşturduğu için tugaya, ketîbe denmiştir. Mekke’nin fethi öncesi Hz. Peygamber, bir askerî geçit töreni düzenledi. Ensar ve muhacirlerden oluşan büyük ordusuyla Ebû Sufyân’ın (ö. 31/651-52) önünden geçti. Zırhları ve miğferleriyle çelik bir kaleyi andırıyorlardı. Silahlarının parıltısı, güneşi söndürüyordu. Çelik birer heykeli andıran mücahitler sıra sıra yürüyorlardı; sadece gözleri açıktaydı. Bundan dolayı Hz. Peygamber, en seçkin savaşçılardan oluşan bu tugaya ketîbetu’l-ḫadrâ adını verdi. (İbn Ḥibbān,........

© Milli Gazete