Restore mi? Aman dikkat!
Son İstanbul seyahatimde Ayasofya Camii’nin bir minaresinin sargılı halini gördüm. Sözde restore edilmekteydi. Yine İstanbul’da iken yine Ayasofya ile ilgili bir haber okudum. Ayasofya’nın kubbesi sökülüp tamir edilecekmiş. Bu haber ve gördüğüm sargılı minare beni derin endişeye sevk etti. Endişemin sebebi şu: Memleketim olan Gaziantep bir deprem yaşadı. Bu depremde pek çok tarihî eser de yerle bir oldu. Tuhaftır, yıkılan bütün binalar restore edilenlerdi. Restore edilmeyen tarihî yapılar ayaktaydı.
İşte restore edilen ve depremde yıkılan tarihî eserler: Antep Kalesi, Zincirli Bedesten.
Tarihî camiler: 1. Kurtuluş, 2. Eyüboğlu, 3. Ömeriye, 4. Karagöz, 5. Nuri Mehmet Paşa, 6. Hüseyin Paşa, 7. Alaüddevle, 8. Tahtani, 9. Şirvani, 10. Ali Nacar, 11. Tekke, 12. Şıh, 13. Kozluca, 14. Boyacı, 15. Karatarla, 16. Kanalıcı, 17. Ağa camileri…
Bu yıkılan yapıları defalarca gezdim. Tuhaftır, mesela Antep Kalesi’nde, bin yıllık, hatta 1500 yıllık surlar ayakta dururken, restore edilen her yer yıkılmıştı. Bu tarihî binaların yıkılmasına mı üzülelim, bu yapılardaki tarihî hatıraların kaybolmasına mı? Bilindiği üzere bu şehir tarihe şanla geçen bir müdafaa savaşı vermişti. Yaklaşık 11 ay devam eden çarpışmalar esnasında birçok bina da “gazi” olmuştu. Ben daha önce bir makalemde dile getirmiştim. Ömeriye, Karagöz, Alaüddevle gibi birçok caminin minareleri ve caminin duvarları kurşun izleriyle doluydu. Düşmanın attığı bu mermilerin izleri o günleri hatıra........
© Milli Gazete
