menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Musul nasıl elden gitti? (2)

19 0
28.04.2025

Körfez Savaşı sırasında “Türkiye Kerkük’e girmelidir, Türkiye Kerkük’e girebilir” haberleri çıkmıştı. 16 Ekim 1986 tarihli gazetelerde, zamanın Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu’nun, “Kerkük’e gireceğimiz yalan” açıklaması yer aldı. 1988 Nisan’ında Türkiye’nin Kerkük’e girme meselesi tekrar gündeme geldi. Tıpkı Lozan görüşmeleri ve sonrasında olduğu gibi. Biz tekrar Musul meselesinin de ele alındığı Lozan görüşmelerine gidelim.

Lozan görüşmelerinin ilk safhası anlaşmazlıkla neticelenmiş, heyet üyeleri Türkiye’ye dönerek TBMM’de görüşmenin safhaları hakkında bilgi vermiştir. O sırada TBMM’de tarihinde ender rastlanan çok ateşli görüşmeler olmuştur. Gizli celselerde ve alenî celselerde yapılan şiddetli tartışmaların baş gündem maddelerinden biri Musul meselesi idi. Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey ve pek çok milletvekili Musul’un “Misak-ı Milli” sınırlarına dahil olduğunu, İngiltere’ye bırakılamayacağını söylüyorlardı. (Ne hazindir ki Musul’un bizde kalmasını isteyen Ali Şükrü Bey, 27 Mart 1923’te, yani Lozan Antlaşması imzalanmadan önce hunharca katledilmiştir.) 24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaşması imzalandıktan sonra da bu tartışmalar bitmedi. Lozan Antlaşması’nda Musul’un yönetimi kesin bir sonuca bağlanamamış, sadece “İngiltere ile Türkiye arasında hallolması gerektiği” belirtilmişti. Lozan Antlaşması’nın 3. maddesine şöyle bir hüküm konmuştu:

“Türkiye ile Irak arasında sınır meselesinin dokuz ay içinde........

© Milli Gazete