menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bizim o güzelim kıyafetlerimize ne oldu?

19 0
03.03.2025

Tarihî hâdiselerin anlatıldığı dizi filmlere bakınız. O filmlerdeki askerlerin, devlet ricalinin sivil halkın kıyafetleri ne kadar ihtişamlı. Bir o kıyafetlere bakın, bir de bugün bizim giydiklerimize. İnanın bizi Hacıvat-Karagöz’e çevirmişler. Ne erkeklerin, ne hanımların kıyafeti “bize” ait değil. Tepeden tırnağa “onlara” ait. Onlar da bizim kendilerine benzememizden müşteki. Papa, Hıristiyan kadınlara şu şekilde çağrıda bulundu: “Müslüman hanımlar da aynen sizin gibi giyiniyor. Onlardan farklı olduğunuzu göstermeniz için boynunuza haç kolyesi takın!”

İstanbul’da turist bol. İnanın o turistlere bakın, ecnebi turistle yerli turist birbirinden ayırt edilemiyor. Kıyafetler hep aynı. Bizimkiler sadece elbiseleri ile değil, ruhları ile de onlara benzemiş. Hatta onlardan da beter olmuşlar. O büyük camilerin güvenlik görevlileri anlatıyor: “Bayan turistlere başlarını örtmelerini, etek giymelerini söylüyoruz. Hiç itirazsız kabul ediyorlar. Bizimkiler ise bu hususta bizimle tartışıyorlar.” Kısa etek, vücut hatlarını belli eden daracık pantolon, yarı çıplak üst kıyafet ve başı açık… Bu haliyle camiye girmek istiyorlar. Bu halleriyle bütünüyle ecnebilere benziyorlar. Ya biz... Biz de kıyafetimizle bütünüyle o ecnebilere benziyoruz.

Sevgili Peygamberimizin (asm) şu veciz ifadesine bakalım: “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebû Davud, Libas, 4/ 4031)

Yahu ne zorumuz var da onlara benzedik. Mesela bizim Antep’teki........

© Milli Gazete