Tasarrufa “hassas” takip!
Neden sorunlara bir türlü adamakıllı çözümler üretilemiyor ve halihazırda olan dertlerimizin üzerine yenileri ekleniyor?
Neden hep aynı gündemlerle uğraşıp duruyoruz? Sorunları tespit ve çözümü teşhis etmek, karar alıp uygulamak bu denli zor mu?
2021’den sonra kontrolden çıkan enflasyonla birlikte ev sahibi kiracı ilişkileri ve ev kiraları giderek toplumsal bir meseleye dönüştü. Göz göre göre gelen bu sorun karşısında kesin ve net bir tutumla çözüme gidilebilecekken, “kira artışlarına yüzde 25 sınırı” diye bir tedbir ortaya kondu. Halbuki bu “tedbir”, pratikte bir faydası olmayı bırakın, ev sahibi kiracı anlaşmazlıklarında yeni bir ihtilaf maddesine dönüştü. Buna rağmen sanki bir işlevi varmış gibi uygulanması uzatıldıkça uzatıldı.
Giderek kördüğüm olan kira meselesi kartopu gibi büyürken adamakıllı bir tedbir alınsaydı kötü mü olurdu? İşlevsiz bir tedbirle kamuoyu oyalandı. Artık uygulanmayacağı söylenmekte. Neden uygulandığını sorgulamak gerekiyor aslında.
Kamuda tasarruf meselesi yıllardır konuşuluyor mesela. 20 küsur yıllık AKP iktidarı döneminde 4 veya 5 defa tasarruf tedbirleri açıklanmış. Bunlardan dişe dokunur bir sonuç alındığını, arzulanan hedeflere ulaşıldığını, israfın ortadan kaldırıldığını kimse söylemiyor zaten. Daha da enteresanı, birçok kimse bugüne kadar kamuda tasarrufla ilgili herhangi bir şeyler........
© Milli Gazete
visit website