Sosyolojiyi doğru okumak
Ekonomik durum toplumsal hissiyatı, düşünüşü ve tavrı da belirliyor. Ekonomi sosyolojiyi bire bir şekillendiriyor. En temel güdülerden olan hayatta kalma, ekonomik manada geçimle özdeşleşiyor bir bakıma.
Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon ve aslında tüm bunların sebebi olan kötü ekonomi yönetimine karşı da hayatta kalma güdüsünü harekete geçiriyor ve geçinmenin türlü çeşitli yollarına başvuruyor toplum.
Siyaset yapanlar plan, proje, çözüm odaklı olmalılar elbette. Bunlara yönelik çalışmaları, hazırlıkları, düşünceleri olmalı kesinlikle. Ancak her şeyden önce sosyolojiyi kavramaları, toplumu doğru okumaları gerekiyor belki de.
Siyasi iktidar pek çok konudaki eksiklerini, hatalarını, yetersizliklerini sosyolojiyi kendi lehine okuyabilerek idare etti. Yönetememesine rağmen ekonomide tabiri caizse kesenin ağzını açarak, kredileri genişleterek vs geçici rahatlamalarla seçimler kazanabildi. Bu yapılan açık bir popülizmdir ve tasvip edilecek tarafı da yoktur. Ekonomide gelinen duvara toslama hali bu popülist ve sorumsuz tavrın neticesidir son tahlilde.
Ancak toplumu anlık olarak doğru okuyarak öyle veya böyle netice aldılar kendi namlarına.
Bugün de ana muhalefet çok uzun yıllardır gereksiz gündemlere harcadığı enerjisini sosyolojiyi doğru okumaya harcayabildi ve sokağı yakalayan birtakım işlere girişebildi. İlk ortaya çıktığında belki kendileri de öneminin........
© Milli Gazete
visit website