Ortadirek yine öldü
80’li yıllardaki Özal politikalarının, yani neoliberal iktisada doğru meyil ve küresel ekonomik sisteme entegre olma döneminin, en başat sonuçlarından birisi “ortadireğin çökmesi” idi. 80’lerin sonlarına doğru ve 90’larda bu durum, sıklıkla dile getirilen ve şikayet edilen bir husustu.
O dönemlerde, siyasete yönelik, bugüne nazaran hayli hoşgörülü karşılanan eleştirilerde, sitemlerde, toplumsal mizahın yapıldığı skeçlerde, karikatürlerde vs bu “ortadirek” meselesi çoklukla dile getirilir, politika yapıcılar hayli sert eleştirilirdi. Aradan neredeyse 30-40 sene geçmesine rağmen Özal dönemi denince akla ilk gelen noktalardan birisi “ortadireği bitirmesi”dir mesela.
Sürekli olarak yüksek enflasyonla yaşayan, “sabit kur rejimi” yüzünden sıklıkla devalüasyonlar yaşayan ve sıklıkla ekonomik krizlerle yüzleşen Türkiye’nin, tek parti iktidarıyla birlikte bu günleri geride bıraktığı söylendi. Döviz rejimi “sabit”ten “dalgalı”ya geçince önceki gibi şiddetli devalüasyonlar olmuyor belki ama son 6-7 yıllık bilanço bile TL’nin dolar karşısında 6-7 kat değer yitirdiğini gösteriyor.
Enflasyon, bir dönem düşük seviyelere indi gerçekten de. Ancak bu durum dünya genelindeki bir eğilimi yansıtıyordu ve bugün gelinen noktada dünyada hala düşük seviyelerde seyreden enflasyona rağmen biz “enflasyon ligi”nin üst sıralarındayız.
Arada sırada ekonomik krizler yaşama hali de........
© Milli Gazete
