Türkiye’de siyaset, nesil değişim sancısı mı yaşıyor?
Kamuoyu algısı bakımından Türkiye’de hâkim kanaat, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 22 yıldır sürdürdüğü siyasal iktidarın son dönemlerini yaşadığı yönündeki inancı yansıtmaktadır. Bu kanaatin yalnızca muhalefet cenahında değil iktidar tarafında da belirgin hale geldiği bilinmektedir. Elbette bu analizin AK Parti iktidarının sonu anlamında mı düşünüldüğü, yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemi olduğu imasını mı taşıdığı sorusu bakış açısına bağlı olarak farklı şekillerde cevaplandırılabilir. Ancak esas itibarıyla bu durum çok daha önemli bir konuya odaklanmamız gerektiğini bizlere hatırlatır.
Nedir bu konu?
Öyle veya böyle, her iki durumda da Türkiye’de siyaset, değişim havasına girmiş durumdadır. İktidarın gündem belirleme üstünlüğüne karşın bu havanın oluşması, politik gerekçeleri de olmakla birlikte esas itibarıyla insani yönü daha ağır basan bir nedenden kaynaklanmaktadır. Siyasetin yorucu, yıpratıcı tarafı belli bir süre sonra siyasetçi yüzleri eskitmektedir. Siyasetçinin başarılı ya da başarısız olmasından azade bir şekilde seçmenlerde değişim isteği böylece oluşmaktadır. “Artık yoruldu”, “biraz da gençlere şans verilmeli” sözleri siyasetçilerin gençken çok hoşlandıkları ama ömürleri olursa yaşlandıklarında kabullenmekte zorlandıkları bir inancı yansıtmaktadır. Siyasetçi açısından “kral öldü, yaşasın yeni kral” acımasızlığını hatırlatan bir vakıa olarak bu durumu resmedebiliriz.
Gerek AK Parti’nin gerekse CHP’nin son dönemde........
© Milli Gazete
