Dil nimeti/emaneti
*Dilimiz/konuşma nimeti/yeteneğimiz, bize emanet olarak verilmiş ve korunması emredilmiştir. *Yalan söz, büyük günahlardan olup, münafıklık işaretlerinden sayılmıştır. *Doğru söz emredilmiştir. Sözleri doğru olanın işlerini/amellerini Allah Teâlâ düzeltir, yoluna koyar ve günahlarını da bağışlar. Sözü doğru olanın özü de, işi de doğru olur. Dili doğru söylemeyenin, işleri de doğru olmaz. (Ahzab/70-71) *Namazda/Fatiha’da/Rabbimiz’in huzurunda bile, O’na (şirk koşmak, yasakladığı yollara sapmak suretiyle) yalan söylemek gaflet ve cür’etinde bulunanların namaz dışında da insanlara yalan söylemesine şaşılır mı? *Hem “doğru” olmamız hem de doğrularla beraber olmamız emredilmiştir. (Hud/112, Tevbe/119)
*Dil emanetini/organımızı korumadan, doğrultmadan diğer organlarımızı (göz, el, ayak, kulak, kalp) nasıl koruyabilir, doğrultabiliriz? *Gözlerimiz hakkı/doğruyu/kıbleyi nasıl görebilir, seçebilir? *Kulaklarımızla her sözü işitip, güzeline nasıl uyabiliriz? *Ellerimizle nasıl doğru/hayırlı işler yapabiliriz; siyasette, hukukta, ticarette doğru teraziyle nasıl doğru ölçebiliriz? *Ayaklarımızla, seçtiğimiz doğru yola/yöne/kıbleye nasıl girebilir, yürüyebilir, sebat edebiliriz?" *Bedenimizin merkezi kalbimizi günah kirlerinden nasıl arındırıp doğrultabiliriz?
*Ruhumuz, aklımız, bedenimiz, bütün organlarımız ilahi birer nimet ve emanettir.........
© Milli Gazete
visit website