menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Olaylara temkinli yaklaşmak ve Barış Gönüllüleri

11 0
14.05.2025

12 Mayıs 2025 tarihi itibarıyla iktidarın “terörsüz Türkiye” şeklinde sloganlaştırdığı sürecin bir yeni safhasına geçildi ve PKK, kendisini feshettiğini duyurdu. Bu elbette neredeyse 50 yıllık süreçte Türkiye’ye 40 binden fazla insanın kaybına ve 2 trilyon dolara yakın ekonomik kayba neden olmuş bir kavganın ortadan kalkması umudu nedeniyle çok kıymetlidir. Bu süreci olumlamak veya kötülemek derdinde değiliz. Biz olaya içinde bulunan ortamdan bir adım geriye çıkarak ve çok dejenere edilmiş hatta dalga konusu bir kavram olsa da büyük resmi görecek şekilde bakmak mecburiyetindeyiz.

PKK belası, kendilerinin açıkladığı gibi bir anda 27 Kasım 1978 tarihinde ortaya çıkmamıştır. Zaten bu kadar büyük sorunlar ortaya çıkartmış bir örgütün de fikri altyapısının akşamdan sabaha atılması mümkün değildir. Bundan bahsederken PKK’nın bir terör örgütü olduğu gerçeğini bir kenara bırakmadan şunu da ifade etmek lazım. Bir şekilde ideolojik ve toplumsal beslenmesi olmasa bu kadar süre ayakta kalamaz. Yani dökme suyla değirmen dönmez. Ancak asıl soru şu; 1000 yıldan fazla bir süredir oluşmuş birlikte yaşama iradesi neden farklı bir noktaya evrildi. Bu konu ile ilgili birçok farklı husus vardır. İşte bunlardan ön plana çıkan bir husus merhum Recai Kutan Beyefendi’nin anlattığı “Barış Gönüllüleri”dir. Onun bizzat tespit ettiği konulara geçmeden önce resmi olarak bu “Barış Gönüllüleri” nedir, kimdir, ona bakalım…

İlk olarak “Barış Gönüllüleri”ni gizli bir organizasyon gibi ifade etmek de yanlıştır. Basit bir arama ile internette yeterince bilgi bulunuyor. Hatta bu konu ile ilgili yazılmış hatırı sayılır akademik makale ve kitap dahi var.

Klasik anlatım ile bakıldığında “Barış Gönüllüleri” ABD’nin resmi açıklamasında şu şekilde anlatılıyor. Dünyanın dört bir yanındaki........

© Milli Gazete