menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kırılgan Denge

14 1
17.02.2025

Türkiye ekonomisi hâlâ birçok iç ve dış faktörün etkisi altında yön bulmaya çalışıyor. Sanayi üretiminden enflasyona, istihdamdan faiz oranlarına, döviz kurlarından enerji maliyetlerine kadar geniş bir yelpazede şekillenen ekonomik veriler, büyük bir yapbozun parçaları gibi. Ancak bu tabloya son yıllarda eklenen yeni bir etken var ki, onun etkilerini hâlâ hissetmeye devam ediyoruz: 6 Şubat 2023 depremleri. Ekonominin tüm göstergeleri birbiriyle iç içe geçmiş durumda ve bu karmaşık sistemin dengede kalması için kritik kararların alınması gerekiyor.

Sanayi üretimi Türkiye ekonomisinin lokomotiflerinden biri olarak öne çıksa da, 2024 verileri imalat sanayiinde dalgalı bir seyir olduğunu gösteriyor. Özellikle ara malı üretiminde düşüş eğilimi dikkat çekerken, enerji fiyatlarındaki artış, küresel resesyon endişeleri ve yüksek finansman maliyetleri üreticileri zorlamaya devam ediyor. Sanayi üretiminde kapasite kullanım oranının t-77 arasında değişmesi, sektörün hâlâ tam kapasiteye ulaşamadığını gösteriyor. Beyaz eşya ve otomotiv üretimi iç talep sayesinde direnç gösterse de ihracattaki zayıflık sektörü baskılayabilir.

İşgücü piyasasında, sanayi ve inşaat sektörlerinde belirsizlikler sürüyor. Deprem sonrası inşaat faaliyetlerinde görülen hareketlilik, kısa vadede istihdama olumlu yansırken, sürdürülebilir bir istihdam artışı için yeterli görünmüyor. Hizmet sektörü ise turizm destekli bir büyüme kaydetse de, bu alanlarda maaşların düşük olması ve istihdamın büyük oranda güvencesiz işlerden oluşması önemli bir risk oluşturuyor. Tarım sektöründe mevsimsel........

© Milat