menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nasiptir Ramazan

13 12
13.03.2025

Duyduğun özlem kadardır bulduğunun kıymeti. Özlem, istemektir özlemeye değer gördüğünü. Özlediğin her ne ise onun sendeki boşluğunu başka bir şeyle dolduramamanın adıdır, acısıdır özlem. Özlem de acıtır insanı bir nebze. İnce bir sızıdır.

Sızıya üzülme, aldanma sende açtığı yaraya. Hala yaşıyor olduğunun ispatıdır o aslında. Nihayetinde ona ait olan boşluğu yine onunla doldurunca diner bu sızı. İnsanın ruhu özlemler haritasıdır. Her bir coğrafyada bir özlem büyütür insan, nefes alıp veriyor olduğunun farkında olmak için. Dünya içindir özlem, ruh dünyasının içi. Özlemin haritadaki boşluğunu bulduğu şeyin kıymeti ile doldurur insan. Bu da insanı, aramaya namzet kılar. Ki bulmak aramanın yanına yazılmıştır kadim öğretilerde.

“Araya araya bulsam izini” dizesinin sırrını özlemeyi hakkıyla idrak edebilmiş ruhlar çözebilir ancak. Aramak, anlamak ile başlar. Anlamak için de hazır olmak gerekir. Aradığını bulunca ona ait olan yeri hazır hale getirmiş olmak, verilen değerin göstergesidir, ona ne kadar hazır olduğun ile doğru orantılıdır. Ona ait boşluğu yalnızca onunla doldurabildiğini bilmek kadar, orayı hazır hale getirebilmiş olmak da önemlidir. Tam bu noktada Leo Buscaglia’nın meşhur sözü burada geliyor aklıma: “Unutma! Yaşam dokuması henüz tamamlanmamış, olağanüstü güzellikte bir duvar halısıdır ve sana ait olan boşluğu yalnız sen doldurabilirsin.” Hayatında........

© Milat