Estetik kaygı ya da bir "like"
Alman düşünür Baumgarten, Estetik kavramını “Güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır.” diye tanımlayarak felsefeye kazandırmıştır. Güzelliğin insan zihnindeki ve duygularındaki etkilerini göz önünde bulunduran Estetik, doğal ve sanatsal güzelliğin üzerinde durmuştur. Batı medeniyeti estetik ile 17. Yüzyıldan sonra tanışmış olsa da İslam Medeniyeti estetiğin temelini bundan bin yıl önce atmıştır.
Yüce Allah evreni bir estetik dâhilinde yaratmıştır. “Üstlerindeki göğe bakmazlar mı? Onu nasıl bina ettik, nasıl donattık! Onda hiçbir düzensizlik ve eksiklik yoktur.” (Kâf Suresi, 6. Ayet). “Gökleri yedi kat üzerine yaratan O'dur. Rahman'ın bu yaratmasında bir düzensizlik bulamazsın. Bir kere daha bak! Hiçbir çatlak (ve düzensizlik) görüyor musun? Sonra gözünü tekrar tekrar çevir de bak; (kusur arayan) göz aradığını bulamadan bitkin olarak sana dönecektir.” (Mülk Suresi, 3-4. Ayetler). Yüce Allah, sadece evreni değil insanı da en güzel biçimde yarattığını “Biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu (yaptıklarından dolayı) aşağıların aşağısına indirdik.” (Tin Suresi, 4-5. Ayetler) ayetleriyle bize bildirirken bir taraftan da bizleri uyarıyor.
Ruh, güzel olanı aramak, bulmak ve görmek özelliğiyle donatılmıştır. Estetik, bir arayıştır. Adayıştan bir önceki haldir. Teslim olma yoludur. Somuta bakıp onu tefekkür ederek soyuta ulaşma sürecidir. Bakışı güzel olmalı insanın. Her nesneye hakikat nüvesinden bakabilmeli. Bakışının özünde ilahi kudreti bulmayı gaye edinmeli. Mehmet Özger, “Batılı estetiğin özünde insan merkezcilik varken İslam estetiğinin özünde Allah (CC) merkezcilik vardır.” derken aslında bugün estetiğin Yaratıcı merkezinden........
© Milat
visit website