“Kuş gölgesi avlamak” – 1
Her gün bir dostumuzun kitabı okuruyla buluşuyor. Yazma konusunda ne kadar üretken olsak da okuyucu anlamında o kadar şanslı olmadığımızı düşünüyorum. Kitap, sosyal medyanın hükümdar olduğu bu çağda maalesef yalnızlığa mahkûm bırakılıyor. İnsanlar kitaplara dokunmak yerine sosyal medyanın ağlarında savrulup gidiyor. Bu durumun garip hallerini son kitabımız Teknolojik Vahamet'te okumanız umuduyla detaylı bir şekilde analiz ederek anlatmaya çalıştık. Nihayetinde öyle bir zamana geldik ki yazar dostlar ile kendi kitaplarımızı kendi aramızda okur olduk. Yıllardır kitap işiyle hemhal Sevgili Dostum Ebuzer ile bu durum üzerine sohbet ettiğimizde acı bir şekilde kitapevine günde en fazla beş kişinin geldiğini belirterek durumun ne kadar hazin bir hal aldığını gözler önüne serdi.
Okumak lazım Azizim, okumak! Yoksa çok sonraları vuracaklar bizi okumadıklarımızla. Çocuklarımıza bırakabileceğimiz en güzel miraslardan biridir okuma kültürü. Bunun için de onlara en güzel örnek yine kendimiz olmalıyız. Ne güzel özetlemiş durumu Üstad Nuri Pakdil: “Okumadığın gün karanlıktasın.”
Okumanın boş vakit doldurma eyleminden ziyade bir hayat felsefesi, bir yaşam biçimi olduğunu idrak ederek eyleme geçmenizi önererek bu haftaki yazımıza konu olan kitap Kıymetli Dostum Prof. Dr. Mehmet Özger'in son kitabı olan Kuş Gölgesi Avlamak üzerine bir takım değerlendirmelerde bulunacağız.
“Yozlaşmanın İcadı” alt başlığıyla okuruyla buluşan Kuş Gölgesi Avlamak, Eyyüp Akyüz'ün editörlüğüyle Zarif Yayınlarından çıktı. Bir duruş kitabı olmaya namzet olan bu eser, sınırlarımızın nereye kadar olduğunu, kavramların hakikatini,........
© Milat
