Acizliğimiz Allah’a hediyedir…
Selâmün aleyküm aziz kardeşlerim!
Pazartesi günü 38 günlük Ramazan Umresinden geri döndük. Adeta sudan çıkmış balığa; evinden – yurdundan ayrı kalmış çocuğa döndük. Allah’ın nurlu ve insanı yenileyen evinden dünya viranesine geri dönmüş gibiyiz... Allah, herkese o kutsal topraklara gitmeyi Mekke ve Medine’nin ruha şifa ikliminden feyizlenmeyi nasip etsin. Misafirlerinin her sıkıntı ve hastalıklardan kazançlı çıkmasını dileyen Kabe’nin Sahibi’ne yaşanan sıkıntıların ve hastalıkların sayısınca şükürler olsun ve gidenlere tekrar gitmek nasip olsun.
O mübarek topraklara adım atan her şuurlu Mümin sadece hac – umre ve tavaf vazifelerini yerine getirmekle kalmıyor; her renk ve milletten Müslüman kardeşlerine dua ve kutlu İslam birliğini istiyor. Hususan Gazze – Filistin için yana yakıla dua ediyor. Aslında Kâbe’ye gittiğimizde bizlerde hâkim olan duygu; mahcubiyet olmalıdır, eli boş gitmemelidir! Doğu Türkistan için, Filistin için yüreğimizde yara olmalı ve onunla o hediyeyle Allah’ın evine girilmelidir... İslam dünyasının dağınıklığına hissedilen ızdıraplar, Gazzeli çocukların kuşbaşı gibi doğranmasına yaşanan acılar en azından Kâbe’ye bir demet çiçek olabilir... Kâbe’yi ilk görüşte: “Allah’ım bütün........© Milat
