menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

O bir kahramandı...

15 0
17.06.2025

Abdülaziz Han gibi bir sultan, kardeşi gibi kolladığı paşalarla, evladı gibi beslediği hainlerin ihanetine uğrar. Bir kaç muhteris devlet adamının menfaati uğruna 30 Mayıs 1876 tarihinde askeri darbe ile tahttan indirilir.

İhtilalciler tarafından şahsi serveti ve aile fertlerinin mücevherlerini kulaklarındaki küpelere kadar yağmalanan Sultan Abdülaziz Han, hâl edilerek sağanak yağmur altında kayıklarla Topkapı Sarayı’na götürülür. Bu sırada cülûs topları atılarak durumdan haberdar edilen Sultan Abdülaziz çaresiz, ailesiyle beraber aşağılayıcı bir şekilde alınarak Topkapı Sarayı’nda amcası Sultan 3. Selim’in şehid edildiği daireye hapsedilir. Üç gün kuru tahta üzerinde aç ve susuz olarak bırakılır. Islak elbiselerinin değiştirilmesine dahi izin verilmez.

Daha düne kadar el pençe divan duran nankörler Neşerek Kadınefendi’ye terbiyesizce davranır. Koca padişah tutulur kalır. Teessürü hissedilen bir sesle, “Bu hakareti hak edecek ne yaptık? Bunlar beni amcam gibi bitirmek istiyorlar...” diye mırıldanır.

UYAN SULTAN AZİZ UYAN, KAN AĞLIYOR BÜTÜN CİHAN...

Sultan Abdülaziz Han, 5. Murad’a mektup yazarak Beşiktaş’taki Feriye Sarayı’na naklini talep eder. Arzusu yerine getirilerek oraya nakledilir. Tahttan indirmekle birlikte Sultan Abdülaziz Han’ı öldürmeyi de iyice kafasına koymuş olan Hüseyin Avni Paşa, pehlivan yapılı üç câniyi Feriye Sarayı’nda bahçıvanlıkla vazifelendirir. Bunlar, 4 Haziran 1876 sabah sularında Abdülaziz Han’ın odasına girerler. Abdülaziz Han, bir müddet bu cânilere karşı koymaya çalışsa da muvaffak olamaz. Zorbalar, işledikleri bu hunharca cinayete intihar süsü vermek için Sultan Abdülaziz Han’ın bileklerinin damarlarını makasla keserler. Sonra da gizlice işlerinin başına dönerler.

O sırada Hüseyin Avni Paşa, tertiplediği cinayetin neticesini görmek için saraya gelir. Abdülaziz Han’ın daha ölmemiş olduğunu görünce, saray karakolunun kahve ocağına götürülmesini emreder. Böylece henüz can çekişen Sultan’a doktor müdahalesini geciktirilir. Mazlum Sultan Abdülaziz, 4 Haziran 1876’da cânîler çetesi Hüseyin Avni, Mithat ve Rüştü Paşaların gözleri önünde şehid olur. Hanımı Neşerek Kadınefendi, Abdülaziz Han’ın şehadetini duyduğu an olduğu yere yığılır kalır ve 11 Haziran 1876’da vefat eder.

Halk, “Uyan Sultan Aziz uyan, kan ağlıyor bütün cihan...” ağıtlarıyla mazlum padişah için günlerce mâtem tutar. Evlâd-ı fâtihân yetim kalır, Rumeli toprakları sırtlanlar tarafından paylaşılmaya başlanır.

Cuntacılar, çağırdıkları hekimlere “intihar” raporu düzenlemelerini emrederler. Hekimler, “Bir insan........

© Milat